Emin olun ki, zaman geliyor, zihninize kattığınız her bilgiyle, önceden bildiğiniz bir şeyi unutuyorsunuz. Bu yüzden, önemsiz bilgilerin, önemlilerin önünü tıkamaması çok büyük önem taşıyor
İnsan zihninin, boş bir çatı katına benzediğini ve insanın bu çatı katını kendi seçeceği mobilyalarla döşeyeceğini düşünüyorum. Yalnızca bir aptal, önüne gelen her bilgiyi kapar, böylece, ona faydası dokunabilecek bilgiler kalabalıklaşır ya da birçok şey birbirine girer ve o bilgiye ihtiyacı olduğunda güçlükler yaşar.Ama becerikli ve usta bir kimse, zihnine ya da çatısına, bir şeyler alırken son derece dikkatlidir. İşini yapmasına yardım edecek aletlerden başka hiçbir şeyi yoktur ama bunları da sınıflandırmış ve kusursuz bir dü- zene sokmuştur.
Ama size şunu söyleyeyim: Bazı geceler yıldız lara bakıp da her şeyi orada başımın üstünde gö rünce olanları hatırlamıyorum sanmayın. Benim de herkes gibi rüyalarım vardır ve ben de sık sık işle rin bambaşka da olabileceğini görürüm rüyalarım da. Sonra birden elli yaşıma, altmış yaşıma geldiği mi düşünürüm.
Konuşmam bitince bir gazeteden bir kadın ayağa kalkıp not defterine baktı.
"Şu anda nükleer felaketin eşiğindeyiz," dedi.
"Ekonomi yıkılmış durumda, milletimiz tüm dünya da hakaret görüyor, kentlerimizde yasasızlık hakim, her gün onlarca insan açlıktan ölüyor, evlerimizde din diye bir şey kalmadı, her yanı açgözlülük ve cimrilik sardı, çiftçilerimiz iflas etmek üzereler, yabancılar ülkemizi işgal edip işlerimizi eli mizden alıyorlar, sendikalarımız yozlaşmış, gettolarda bebekler ölüyor, vergiler haksız, açlık ve savaş bulut gibi üzerimize çökmüş Bay Gump, bütün bunların ışığında sizce bu anın en acil sorunu nedir ?"
Bay Wilkins kendisinden izin almadan Çinlilere yaklaşmamızı yasaklamıştı ama ben gidip cebimden çıkardığım bi r ping pong topuna kale mimle bir imza atıp çocuğa verdim. Çocuk ilk iş olarak topu ağzına soktu, sonra da uzanıp elimi tuttu ve gülümsemeye başladı. Bunun üzerine anne si ağlamaya koyuldu ve bi r şeyler söyledi. Çevi r me nimiz çocuğun yaşamında ilk kez gülümsemiş oldu ğunu söyledi. Kadına söyleyeceğim çok şey vardı ama zamanımız yoktu.
Her neyse ben tam yü r ümeye başlamıştım ki, çocuk topu başıma attı. Tam o anda biri bir fo toğ raf çekmişti. Gazetelerde fo toğrafın altında şöyle yazıyordu: "Küçük Çinli Amerikan Kapitalistlerine Nefretini Gösteriyor."
"Ama bu akıllı geri zekalının zihninde bazı parıltılı noktalar vardır. Forrest herhangi birinizi zorlayacak ileri matematik denklemleri çözebilmekte, bir Liszt ya da Beethoven kolaylığıyla melodileri kapmaktadır. İşte beyler, akıllı geri zekalı."
Korku, insanı kör eder, dedi koyu renk gözlüklü genç kız, Haklısınız, gözlerimiz görmemeye başlamazdan önce bizler zaten kör olmuştuk, korku bizi kör etmişti, aynı korku yüzünden körlüğümüz sürüp gidecek