Onur Kabak
@Onurkbk32
Faber est suae quisque fortunae.
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Lisans
9 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
"...Bir filozofun, doğal bir insanın söylediği şu söz bu konuyla ilgilidir: Ölümün yaygarası daha korkutucudur ölümün kendisinden..."
Sayfa 7 - Latince Aslından Çeviren: Cengiz Çevik, Melike Çakan. Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
"Bak, Miranda, aramızda yirmi uzun yıl yatıyor. Benim yaşam hakkındaki bilgim, seninkinden daha fazla, senden daha uzun yaşadım, daha çok ihanet ettim, daha çok ihanete uğradım. Senin yaşında insan delicesine idealist olur. Arada bir sanatta neyin bayağı, neyin önemli olduğunu ayırt edebildiğim için, erdemli olmam gerektiğini düşünüyorsun. Ama erdemli olmak istemiyorum ben. Benim senin gözündeki çekiciliğim (varsa eğer) sadece açıksözlülüğümden ileri geliyor. Ve deneyimimden. Ama erdem değil. Ben iyi bir adam değilim. Belki ahlaki açıdan senden bile daha gencim. Bunu anlayabiliyor musun?"
Sayfa 181 - İngilizceden Çeviren: Münir H. Göle. Ayrıntı Yayınları, 20. BasımKitabı okudu
"Politikadaki milliyetçilikten nefret etmelisin. Politikada ve sanatta ve her ne olursa olsun içten, derin ve gerekli olmayan her şeyden nefret etmelisin. Önemi olmayan budalalıklarla kaybedecek zamanın olmamalı. Ciddi bir yaşam sürmelisin. Saçma sapan filmlere canın çekse bile gitme; ucuz gazeteleri okuma; radyo ve televizyondaki aptallıkları dinleme; havadan sudan konuşarak zamanını boşa harcama. Yaşamını kullan."
Sayfa 146 - İngilizceden Çeviren: Münir H. Göle. Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
" 'Atık insanlar' ya da daha doğru bir nitelemeyle harcanmış insanlar (ihtiyaç fazlası ya da ıskarta insanlar, zorunlu nedenlerle ya da bilerek/isteyerek kayıt dışı bırakılan, kalmasına izin verilmeyenler) modernleşmenin kaçınılmaz sonuçlarından biri, modernitenin ayrılmaz bir parçasıdır..."
Sayfa 18 - Çeviri: Osman Yener, Can Yayınları, 1. Baskı, İstanbul; 2018.
"Bütün kadınlar gibiydi. Önceden kestirilmesi olanaksızdı. Bir an yüzünüze gülümsüyor, az sonra kinini kusuyordu."
Sayfa 58 - Ayrıntı Yayınları, 20. Basım. İngilizceden Çeviren: Münir H. GöleKitabı okudu
"Biliminsanlarından nefret ederim dedi. Nesneleri biriktiren, onları sınıflandıran, adlandıran, sonra da unutup giden insanlardan nefret ederim. Sanatta da insanların yaptıkları aynıdır. Bir ressama empresyonist veya kübist veya bilmem ne derler, sonra da bir çekmeceye koyup, sanki artık yaşayan bir ressam değilmiş gibi davranmaya başlarlar..."
Sayfa 56 - Ayrıntı Yayınları, 20. Basım. İngilizceden Çeviren: Münir H. GöleKitabı okudu
"...Bugünkü İslamiyet, Araplar özellikle milliyetçi Araplar tarafından sadece bir din olarak değil, dili gelenekleri ve tarihteki parlak medeniyeti ile daha ziyade bir milli Arap kültürü olarak benimsenmektedir. Fakat Türk milleti için İslamiyet bugün yalnız ve yalnız bir dindir. Araplardan ayrı bir kültür geleneği olan Türk milleti içinde, hala İslam dini ile Araplığı ayıramayanlara, şalvarı ve hurmayı dinin icabından sayanlara rastlayabiliyoruz. Bunlar, Abdünnasır'ın İslam bayrağı altında yaptığı koyu Arap milliyetçiliğine hizmet ettiklerinin farkında değillerdir..."
Sayfa 117 - Kronik Kitap
