Özge mutluay

Ne yana baksam, ne yana baksam, ne yana baksam yanakları her gün semiren, temiz, ütülü kıyafetleri üzerlerine her gün ayrı bir özenle giydirilen, sıcak tutulan, buna karşılık bir “kişi” olmak üzere doğan ve bir “kişi” olmayı biteviye isteyen kişilikleri her geçen gün daha da çok ezilen, baltalanan, bedenleri büyürken ruhları her geçen gün daha çok solan, üşüyen, ölen, sömürülen, işkence gören çocuklar görüyorum.
Reklam
Cinsel ya da cinsel olmayan belli bir bağımlılık türünün toplumda hoş görülmesi için verilen kavga da insanların kendi öyküleriyle yüzleşmekten kaçmak için başvurduğu yollardan biridir.
Sayfa 110Kitabı okudu
Felaketler yaşayan insanlar bunalıma girmezken çok iyi koşullarda olan, üstün yeteneklere sahip pek çok kişi bunalımlar içinde kıvranmaktadır. Neden? Çünkü bir insan kendine sahip olduğu özelliklere göre değer biçmediği, öz değerlilik bilinci, duygularının gerçekliğinden kaynaklandığı zaman bunalıma girmez.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Muhtaç duruma düşmekten korkmak, muhtaçlık değil midir?
Hissetmek, birinden daha iyi olduğumu hissetmek tarifsiz iyi geliyordu... Hele aslında daha kötü biri olduğunu biliyorsa insan...
Reklam