Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pelonun Hayal Dünyası

Milton Erickson
"İnsanlar geçmişlerini değil, geleceklerini değiştirmek için terapiye gelirler."
Reklam
"Hepimiz şu ya da bu an savunmasız oluruz. Yalnız yaşarız ve bu durumda, bir gece uykudayken, becerikli ve sessiz biri kolaylıkla eve girebilir. Böylelerini durdurabilecek bir kilit yoktur. Yalnız yaşamasak bile, hepimizin tek başımıza kaldığı dönemler vardır, işte bu dönemlerde savunmasızlığımız da artar. Bazen bu savunmasızlık zirveye yükselir, bunun için insanın alışkanlıklarını bilmek yeterlidir. Gece ya da sabah erken, daha tam uyanmamışken, otoparkta, herkesten uzakta, akşam, haftalık antrenmandan ya da bir toplantıdan dönerken, parka koşmaya giderken, geceyarısı çocuğunu almak için bir arkadaşın evine uğrarken. Ya da haftanın herhangi bir günü, komşulardan hiçbiri evinde değilken ve elektrik şirketinin görevlisi sandığı bir yabancıya kapıyı açarken... Birkaç saniye bile yeter. Çok çok, bir dakika. Herkesin gardının düştüğü bir an vardır mutlaka. Ve zeki, tecrübeli, hazırlıklı biri için, ne zaman ve nasıl vuracağını belirlemek uzun sürmez. İşte o zaman öteki için çok geçtir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne de olsa nazik ve ilgili görünmeye çalışırken yaptığınız işe tamamen yabancı birinin bilgisizliğini kapamak hiç kolay değildi.
"Ve o anda aklıma bu fikir geldi. Demek istediğim, dürüst olalım. Hiç kuşkusuz hepimiz yaşamımızın bir döneminde, bu yüzden annemi öldürebilirim ya da bu çocuk beni deli ediyor, böyle giderse elimde kalacak, diye düşünmüşüzdür. Böyle düşünmemiş biri varsa lütfen elini kaldırabilir mi?"
Reklam
Ve sonra bir gün, çok değer verdiğiniz birini kaybedince, yalnızlığın nasıl dibi görünmez bir uçurum olduğunu anlıyorsunuz.
"Arkadaş, hakkınızda her şeyi bilmesine rağmen sizi hâlâ seven kişidir." Elbert Hubbari
Bütün katilleri ilk cinayetlerinde tetikleyen bir şey vardır.Çoğu kez, para sorunu, işten çıkarılma, duygusal bir ayrılık ya dayakında gelecek bir çocuk gibi, "normal" insanlar için aşılamazgörünmeyen bir strestir bu. Oysa bu gibi insanlarda bu, baskıyıdaha da artıran, fazladan bir strestir ve bu yüzden patlayıp harekete geçerler. Daha sonraki cinayetlerinde, böyle bir tetiklemeyegerek kalmaz, eşiği aşmışlardır artık.
Reklam
İnsanların dertlerine temas etmekten mümkün olduğunca kaçıyordum. O girdaba kapılmaktan korkuyordum.
Kadın denen canlının gece yatmadan öncekiyle sabah kalktıktan sonraki hali arasında dağlar kadar fark olduğunu ve mutlak bir unutkanlık gibi mükemmelen bir yöntemle iki dünyayı birbirinden ayırarak yaşadıklarını henüz idrak edememiştim.
Yine de akrabalarımdan gelen bir azara dahi karşılık vermişliğim yoktu. Küçük bir lafı bile gök gürültüsü kadar şiddetli hisseder, çıldıracak gibi olurdum. Cevap vermek şöyle dursun, o azarın, mutlaka insanoğlunun kırılmaz bir yasası olduğunu sanır, kendimde o yasaya uyacak güç olmadığına göre, artık insanlarla birlikte yaşayamam herhalde, diye düşünürdüm. O yüzden ne sözlü tartışmalara girebilir ne de kendimi savunabilirdim. İnsanlar bana kötü şeyler söylediğinde, tamamen feci bir yanlış anlamaya kapıldığımı sanır, o saldırıları daima sessizce kabul eder, iç dünyamda ise insanı çıldırtan bir korkuya kapılırdım.
Yaşamın düzeni ve biçimi şok yaratacak bir çabuklukla altüst olduğu zaman sıkıca sarılabileceğiniz bir şeyler bulmanız gerekiyor.
"Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan işe önce kendisinden başlamalıdır." Sokrates
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.