Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

PfefferMinzu

PfefferMinzu
@PfefferMinzu
Piyano • Resim • Kitap
7 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
300 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Eskilerimizin doğru söz söyleyen kişi için birçok lafı vardır. Bunu bilmeyen yoktur... "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar." İnsanlara kendini anlatamama derdi taa ilk insanlardan beri var. Peki o günden bugüne bir gelişme kat edebilmiş miyiz? Pek sayılmaz. İnsanlar kendi doğru bildiklerinin dışına çıkmamaya ant içmişler sanki. Firavun Kâhta'da işte bize bunu anlatıyor. Doğru olduğunu bildiğiniz ancak kanıtlayamadığınız bir şeyi insanlara nasıl anlatırsınız? Size inananlar ya sizi yakından tanıyordur, ya da sizinle aynı durumdalardır. Halbuki anlatılan şey her zaman aynıdır ve doğru hep doğrudur. İnsan bir karara varmadan önce iyice bir ölçüp tartmalı. Fakat bunu sadece aklıyla değil, hisleri ve aklıyla beraber yapmalı. Yazar bu konuyu çok güzel kaleme almış, hatta birkaç felsefi noktayla da bunu pekiştirmiş. Buna karşın kitapta hiç didaktik bir hava yok. Aksine pek neşeli ve bir o kadar da hüzünlü bir kitap. Bir yandan kıkırdıyor, diğer yandan ise üzülüyorsunuz karakterin hâline. Hafif bir tiyatro havasıyla diyaloglar sizi içine çekiyor resmen. Betimlemelerin boğucu olmaması hoşuma gitti doğrusu, çünkü diğer türlü kitabın sürükleyiciliği kalmazdı. Bunun yanında anlatım tarzı da gayet güzel, şahsen bana biraz Aziz Nesin'in havasını verdi. Kurgu da aynı şekilde zevkliydi, sonlara yaklaştıkça, "nasıl bitecek?" sorusu beynimi kemirip durdu. Kitapta birkaç teknik basım hatası var. Fakat bunlar kitabın tadını bozmuyor. Eminim ikinci baskıda bir sıkıntı kalmaz. Kitabı genel itibariyle beğendim ve sizler gibi değerli kitap kurtlarına da tavsiye ederim, kesinlikle okunmaya değer.
Firavun Kahta’da
Firavun Kahta’daServet Sağlam · Bilge Kitab · 20213 okunma
Reklam
Bazen önüme upuzun bir cadde çıkıyor. Öyle uzun ki insan bunun sonu gelmez sanıyor. O zaman acele etmeye başlıyorsun. Gittikçe daha çok acele ediyor insan. Her önüne baktığında yolun hiç de kısalmamış olduğunu fark ediyorsun. Daha hızlı ve daha gayretli çalışıyorsun; sonunda nefesi kesilip güçsüz kalıyorsun. Ve cadde hâlâ upuzun bir şekilde seni bekliyor. İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara varmamalı. Her zaman adım adım ilerlemeli. Sürekli bir adım sonrasını düşünmeli; bir adımz sonra derin bir nefes, sonra bir süpürge. İşte o zaman hayat zevkli olur. Önemli olan işini iyi yapmaktır. Öyle de olmalı. Bir de bakarsın ki adım adım bütün yolu bitirmişsin. Nasıl olduğunu anlamadan ve yorulmadan. Önemli olan da budur.
Sayfa 43 - BeppoKitabı okuyor
Beppo'ya göre, dünyadaki bütün anlaşmazlıklar kasıtlı veya kasıtsız, aceleye getirilerek söylenmiş birtakım yalan yanlış sözlerden kaynaklanıyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir insanın çok dostu olabilir ama insan, onların içinden bazılarını kendine daha yakın bulur ve onları daha çok sever.
Momo
MomoMichael Ende
8.5/10 · 65,6bin okunma
Reklam
Abuzer: "Bir de baktım ki 40 yıl geçmiş. Bana sorarsan bir hafta geçmiş gibi. Çünkü sadece 4 gece yattığımı hatırlıyorum orada." Fatma Kadın: "Sana 4 gece bize 40 yıl oğul. 40 yul geleceğin yolu bekledim durdum. 40 yıldır dua ediyorum "Allah'ım Abuzer'imi bana bağışla," diye, 40 yıl..." - Duaların kabul oldu işte aney. Bak geldim işte. En kısa zamanda yanınıza gelmek istiyorum, hem de yeni geline. - Yeni gelin, ha? - He ana, yeni gelin. Japon değil ama Malatyalı, adı Gülşen. Mağarada nişanlandık bile. - Vay benim akıllı oğlum, dört günde kızın gönlünü ettin ha!
Sayfa 201Kitabı okudu
- Bakınız neler yazılmış, okuyayım size: "Firavun'la savaşan Abuzer, Firavun'u kendi mızrağı ile öldürdü" - Daha neler, tövbe tövbe, yalan söylüyor bunlar, Abdülkadir.
Sayfa 214Kitabı okudu
Evet anne, ne kadar doğru söylüyorsun. Bazen çok şey bilmek insanı köreltiyor, düşüncekerini daraltıyor. Bildiklerine, ön kabullerine, yargılarına takılıp kalıyor insan. Bildiğinin dışında hiçbir gerçek ve olasılık yok zannediyor. Bazen insanın tüm bildiklerini unutup yeni baştan düşünmesi gerekiyor, değil mi?
Sayfa 205 - MahmutKitabı okudu
300 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Firavun Kahta’da
Firavun Kahta’daServet Sağlam
10/10 · 3 okunma
PfefferMinzu
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Peaky Blinders
Peaky BlindersCarl Chinn
7.8/10 · 32 okunma
Reklam
Hamo, Abuzer’in donup kalmış bir vaziyette aval aval kendine baktığını fark etti. Telefonu alıp masanın üzerine koydu. Abuzer’in gözü hâlâ bu aletteydi. Hamo durumu anladı. — Bunu merak ediyon de mi? — He valla, fotoğraf makinesi değil miydi o? — Bunun adı cep telefonu, Abuzer. — Cep telefonu mu? Demek caddede insanların elinde oynayıp durduğu, kulaklarına götürdüğü bu acayip aletin adı cep telefonu ha? — Hee ya. Bununla telefon ediyon, fotoğraf çekiyon, internete falan girebiliyon, öyle bi’ şey işte. — Nereye giriyon nereye? — İnternete yav. — O ne? — Sana nasıl anlatayım bilmem ki, şey işte internete giriyon, sörf yapıyor, haber okuyon, şarkı türkü dinliyon, film seyrediyon falan filan. Abuzer hiçbir şey anlamamıştı. İnternete girmeyi suya girmek gibi bir şey zannediyordu.
Sayfa 174Kitabı okudu
Olayları bir bütün olarak göremediğimiz için anlam veremiyoruz. Her şey bize saçma geliyor olabilir. Gerçekler çoğu zaman bulanık perdelerin arkasında gizlenir. Perdenin ardındaki gerçekleri ancak aklını ve sezgilerini kullanabilenler görebilir.
...Demek ki güneş insanların algılarına, bulundukları konuma göre aynı anda, aynı saniyede binlerce farklı anlamlar kazanıyor. Konfüçyüs der ki, “Kimi mutluluğu yukarıda arar, kimi de aşağıda. Halbuki mutluluk insanlarla aynı hizadadır.” Algılarımızı fark edip değiştirebilirsek, her duruma ve olaya göre konumumuzu ayarlayabilirsek güneş ne yakar ne dondurur. Güneşi içimizde hissedelim ki bizi hep ısıtsın.
318 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf
8.2/10 · 61,4bin okunma
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.