"Bu işte bir yanlışlık olmalıydı, her şey bu kadar basit olamazdı. Tamam, ateş düştüğü yeri yakardı ama hayat olduğu gibi devam etmemeliydi. Uzayın boşluğuna savrulup yok olmuyordu acılar. Nereye gidiyordu peki bunca acı, bunca yaşanmışlık neyi değiştiriyordu? Biz insansak bunlar kimdi? Bunlar insansa biz kimdik? Hepimiz insansak... Hayır, hepimiz birden insan olamazdık, insan türü dışında yeni bir tür oluşuyordu muhakkak. İnsan türünü küçümseyen, hor gören yeni bir canlı vardı artık, kendini yarı tanrı gibi gören bir tür belki de. Konforlu küçük saraylarını 'ötekilerin' üzerine inşa eden uyduruk, sahte tanrılar. Yarı tanrı olmakla ezilen olmak dışında bir seçenek yok muydu artık?"
Evet, mutlu aşk yoktur; tek kişilik bir trajedidir aşk. Öbür türlüsü vuslatla gelen keyiftir, dinginlik ve huzurdur, güvenli bir limanda demirlemektir. Oysa aşk fırtınalı sularda batıp çıkmaktır dalgalara.
"Zaten devrimci olduklarına göre onlar da fakirler ya da fakir oldukları için devrimciler, tam bilmiyorum ama işin içinde fakirlik olduğundan emindim."
Değerlerimiz ile ilgili beynimizin bir köşesine bir şekilde yerleşen, öğüt niteliğinde harika çıkarımlarda bulunmuş Halil Cibran. Özellikle dostlukla ilgili yapılan değerlendirmesi mükemmeldi. Tek solukta okudum tavsiye edilir
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,8bin okunma
Fakat bırakın mesafeler olsun birlikteliğinizde. Bırakın dans etsin göklerin rüzgârları aranızda. Birbirinizi sevin ama aşkı pranga eylemeyin. Bırakın ruhlarınızın kıyıları arasında dalgalanan bir deniz olsun aşk.
"Yaşamak için bir sebebiniz varsa her şeyle baş edebilirsiniz. Anlamlı bir hayat, zorluklar içinde geçse de son derece tatmin edici olabilir, buna karşılık anlamsız bir hayat da ne kadar konforlu olursa olsun korkunç olabilir."