“Ne olduğumu, neden burada olduğumu bilmeden yaşayamam. Bunu bilemiyorum, öyleyse yaşayamam,” diyordu Levin kendi kendine.
“Sonsuz bir zamanda, maddenin sonsuzluğu içinde, sonsuz bir boşlukta bir kabarcık-organizma çıkıyor ve bu kabarcık, bir süre kabarcık olarak kalıp patlıyor. İşte bu kabarcık benim.”