Aiskhylos
Antik Yunan döneminin politik bakışıyla yazılmış Aiskhylos’un günümüze ulaşabilen nadir piyeslerinden biridir “Zincire Vurulmuş Prometheus”.
Zeus ve Prometheus ile başlayan sonraki iki kuşak boyunca devam eden çatışmayı anlatır. Prometheus tanrısal düzene kafa tutarak ateşi tanrılardan çalıp insanlara vermiştir. Bu ateş, uygarlığı ve bilimi temsil eder. İnsanlara sayıları, sesleri, üretmeyi,sanatı vs. anlamanın bilgeliğini vermiştir.Bu yönüyle insanların kahramanı diyebiliriz Prometheus için.
Prometheus başlangıçtan beri insanlardan yana olmuş, Olymposlu tanrıların egemenliği yerine,insanların egemenliğini getirmek istemiştir. Benimsediği iki değer yargısı vardır: Bilinç ve özgürlük. Bu uğurda Zeus’un gazabından çekinmez,her türlü belaya razı gelir.
Bakıldığında Zeus özgür, Prometheus köle görünse de, aslında durum tam tersidir. Zeus her ne kadar zorba gücü temsil etse de, “önceden gören” anlamına gelen Prometheus bir kahindir. Zeus, Prometheus’un öngörü yeteneği sayesinde tahta çıkmıştır ve aslında ateşi insanlara vermesinden ziyade onun bu öngörü yeteneği nedeniyle,onu kendine rakip görmektedir. Yani fiziken Prometheus zincire vurulmuş olsa da, korkuları nedeniyle asıl zincire vurulan,köle olan Zeus’tur.
“Akıl gücü kaba güçten üstündür,düşünceye gem vurulamaz.”
Bu tragedya mitoloji sevmeyenlerin bile keyifle okuyabileceği bir eser çünkü Aiskhylos, fantastik olaylardan çok adaleti, zorbaya karşı gelmeyi,yalın bir dille ustaca anlatmıştır.