"Hayat böyledir işte. Bir kapıdan girer, öbüründen çıkarsınız. Göz açıp kapayana kadar gider hayat.. Kimse ne o kapıdan içeri girdiğini bilir, ne de çıktığını. Biz de çıkacağız bir gün. İnsan bazı şeyleri anlıyor anlamasına da, biraz geç oluyor. Belki de bu, işin doğasında var. Tam anladım derken bir de bakmışsınız ikinci kapı açılıveriyor. Ben hala buralarda olduğuma göre, demek ki öğreneceğim daha çok şey var." ,,
“Uygarlık ilerledikçe, insan ilişkilerine belli mesafeler girdikçe ayıplar, günahlar, yasaklar çoğaldıkça korkularımız daha derinlere indi. Kendi iç dünyamızı kimselerle konuşamaz olduk.” Gerçek bir yaşam öyküsü oluşu kitabı daha ilginç kılarak okutturdu bana çünkü kurgu olsa abartılmış biraz diyebilirdim. Yazarın da değindiği gibi yeni nesil kişisel gelişim karmaşasına girmeden psikolojiye ilgisi olmayanların dahi rahatlıkla okuyacağı bir “roman”.