Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Purple
Purple
@PurpleChicken
Kore dili ve edebiyatı
Mavi gezegen
22
31 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Az Bilgi Çok Sohbet
Kitap genel hatlarıyla okuması kolay, sohbet eder bir üslupla yazılmış. Kitap boyu yazarımız birçok araştırmadan bahsediyor. Fakat kaynakça verilmemiş bu açıdan kitaba tam olarak bilimsel bir kitap diyemiyorum.
Kitabın başlarında kadın beyinli erkek, erkek beyinli erkek, kadın beyinli kadın ve erkek beyinli kadından bahsediliyor. Ve kitap boyunca erkek- kadın dendiğinde aslında erkek beyin ve kadın beyninin kastedileceğinden bahsedilmiş ama ben okurken maalesef bu havayı alamadım. Daha çok erkek ve kadının ilişki rolleri kastedilmiş ve hiç hoşlanmadığım bir şekilde kadın erkek çekişmesi ''çift kavgaları''nın sebeplerini erkek ve kadın beyninin işleyişi bakımından incelemiş yazarımız. Kitabın en çok hoşuma giden yeri son bölümde parmaklar ile kadın beynine mi erkek beynine mi sahip olduğumuzu anlayabileceğimiz yer oldu. Bunun dışında daha bilimsel bir tarzda bilgi içeren bir kitap olsaydı daha çok hoşuma giderdi eminim. Kitap 200 sayfadan fazlaydı ama bana kalırsa hikaye ve tavsiyeler olmadan da kısa ve öz biçimde yazılabilirdi. Kitaplığıma ekleyeceğim ama bir daha büyük ihtimalle açıp okumayacağım bir kitap.
Doğan Cüceloğlu gibi değerlerimiz iyi ki varlar!
Bu kitap ona tam ihtiyacım olduğu zaman geldi beni buldu diyebilirim. Her şey çok üstüme geliyordu, kendimi kaybolmuş, değersiz ve özgüvensiz hissediyordum. Ne kadar kendimle konuşarak toparlanmaya çalışsam da asıl ilacım bu zor zamanda bana yol gösterecek, aslında bildiğim ama stres ve kaygılarımdan dolayı göremediğim berrak gerçekleri bana tekrar gösterecek bu kitapmış meğer.
Okurken ben de Deniz Bayramoğlu ve merhum değerli Psikoloğumuz Doğan Cüceloğlu ile sohbete dahilmişim gibi hissettim. İyi ki ülkemize böyle değerler var. Ben de varım diyebiliyorum artık. Kendimi keşfetmeye, ve bu hayat yolculuğunda elimden gelenin en iyisini yapmaya varım!
okunabilecek güzel bir fantastik seri
Shadow and Bone bir seri.
Birinci kitap : Gölge ve Kemik
İkinci kitap : Çöküş ve Yükseliş
Üçüncü kitap : Kuşatma ve Fırtına
Netflix'te 2021 Nisan'da dizisi yayımlandı ve bazı kitaptan uyarlama gösterimler gibi özünü mahvetmemişler, genel olarak konuya sadık kalınmış ve grisha dünyasını da çok güzel yansıtmışlar bildiğim kadarıyla şuanda 2. Sezon çekimleri yapılıyor. O yüzden 2. Sezon gelmeden diğer kitaplara da ulaşıp okumak istiyorum.
Kitaba gelirsek; çok akıcıydı, orijinal versiyonunu yani ingilizcesini okudum yazarın dili gayet net ve anlaşılır, grisha dünyasını yazma stilini de çok beğendim.
Kötü karakter aşığı bir okuyucuyum sanırım elimde değil :) o yüzden ileriki kitaplarda umarım Darkling'e iyi bir karakter gelişimi yapılıyordur. Dizisini önceden izlediğim için kitapta geçmeyen ama dizide bahsedilen kadarıyla (tabi kitabın dışında değiştirilerek verilmesiyse) Darkling'in bu kadar acımasız olması boş yere değil o yüzden biraz da olsun saygıyı hak ediyor. Ve dizide kitaba göre Darkling çok daha ılımlı gösterilmiş, insani tarafını daha çok yansıtmak istemişler sanırım. Birinci kitapta öyle çok yeri yoktu daha çok baş kadın karakteri yani Alina'yı tanıyoruz ki onun ağzından anlatılıyor.
Tamamen yeni bir dünya, yeni bir evren. Fantastik severlere iyi okumalar!
Okur Takip Önerileri
malesef beklentilerimi karşılamadı
Kitabı çok beğenmedim, gerçi erotik bir roman o yüzden elbette erotik sahneler bol olacak ama bana biraz aşırı geldi sanki kitapta başka hiçbir şey olmuyor. Sonlara doğru +18 sahnelerini atlayarak okudum yalan yok. Kadın ana karakterin kişiliği çok zayıf ilk kitapta karakteri çok daha netti bu kitapta nedense çok dengesiz, ne istediğini bilmiyor gibi ve bir netliği yok.
3. Kitap sanırım henüz yok daha araştırmadım ama varsa okuyacağım umarım bir sonraki kitapta karakter gelişimi olur karakterlerde.
Bu arada filmleri de izledim ve kitaplar ile filmler arasında baya bir değişim var neden o şekilde yapmışlar bilmiyorum. Şimdi hem kitapları okuyup hem de filmleri izlediğime göre bir karşılaştırma yaparsam Birinci filmi kitabına göre, ikinci kitabı da filmine göre daha iyi buldum. İkinci filmi kitaba göre gitselerdi film daha çok beğenilirdi bence, en azından ben daha çok beğenirdim :)
Kitaba karşı düşüncelerim bu kadar, yine ingilizcesini okudum bu sefer çeviri ilk kitaptan bir tık daha iyiydi, okumak isterseniz iyi okumalar!
Kitabı ve filmini ikinci film gösterime girdikten sonra keşfettim, ilk olarak filmleri izlemiştim. Filmlerde bazı eksik gördüğüm yanlar olduğu için kitapları bir okuyayım dedim. Yetişkin romantizmi, bol +18 sahne var (kitapta da filmde de). Kitap genel olarak fena değildi İngilizce versiyonunu okudum. Kısa sürede okuyup bitirilebilecek ve üzerinde de çok düşünülmeyecek bir kitap bence, filmden sonra haliyle karakterleri film oyuncularını düşünerek okudum ama ilk önce kitap okunsa daha iyi olur diye düşünüyorum. 1. Kitap için diyeceğim; senaryo olarak filme göre daha iyiydi bence filmde açıklanmayan çok sahne koymuşlar gibi gelmişti izlerken.
Fena bir kitap değil bu türü sevenler için önerebilirim.
Kendi kendini tebrik edebilirsin çünkü sen gökkubbedeki alevli güneşin etrafında garip bir seyahate katılmaya hak kazanmış bir insansın. Orada sonsuzluktan küçük bir parçayı yaşadın. Sen evreni seyrettin Cecilie! Bu şekilde çizildiğin kağıttan yukarı bakma fırsatın oldu. Yine bu şekilde, kendi ululuğunu cennetin aynasında görme şansı elde ettin.
Küçük Cecilie'nin seyahati bitti... Ama bizim bu gökkubbedeki alevli güneşin etrafındaki garip seyahatimiz devam ediyor. Sonsuzluktan küçük bir parçamız hala bizimle.
Biz sadece burada bir kez varız. Ve bir daha hiç geri gelmeyeceğiz. Çünkü insan geri gelmeye değil ilerlemeye, hep ileri doğru gitmeye mecburdur.
Biz de, bizden önce ileryenlere doğru bir gün yola çıkacağız. Cecilie'nin annesi, babası, dedesi, çocuk ruhunu kaybetmemiş anneannesi ve küçük kardeşi Lasse nasıl Cecilie'nin peşinden gidecekse bizde bir gün sevdiklerimizi görmeye yola çıkacağız.
Aynadaki muamma ölüm döşeğindeki Cecilie'nin melek Ariel ile yaşam üzerine yaptığı felsefi, dini diyologlardan ve noel zamanı ailesi ile geçirdiği günlerden bahsediyor. Ama bu beş satırlık özetten çok daha fazlası... Çok derin anlamlı....çok zekice yazılmış bir kurgu. Bayıldım.
çocuklar için olan versiyonu olduğu için
yazacak pek bir şey yok. Ama çocuklar için ideal bir anlatım gayet güzel. Ama benim bir yetişkin olarak uzun versiyonunu okumam gerek mutlaka. Çünkü bu kısalaştırılımış versiyonda tüm olaylar, karakter değişimleri vesaire çok aceleye gelmiş. Bazen anlayamadım bir şey mi kaçırdım acaba diye sordum kendime. Ama yine de genel olarak netti kurgu.
Önemli bir eser olduğu için uzun versiyonunu okumayı düşüneceğim.
Bilim kurguya yeni merak sardıysanız bence okuyun derim çünkü bende yeni yeni merak sarıyorum bu türe :) Ve bence başlangıç olarak okumak için fena bir kitap değil.
İlginç bir bakış açısıyla bölüm bölüm ama hepsi birbiriyle kronolojik olarak bağlantılı yazılmış bir bilim kurgu romanı diyebiliriz bence kitaba. İnsanoğlunun marsa adım atması orayı keşfetmesi ve sonrasında gelişen olaylar anlatılıyor. Kitabın isminin de Mars yıllıkları olması cup diye oturmuş.
.
Kitap benim okuduğum süre gibi uzun bir sürede okunacak bir kitap değil kesinlikle, gayet akıcı ve sürükleyici ben sadece başlarda biraz odaklanamadım kitaba ama sonrasında özellikle son 200 sayfa bir çırpıda bitti. Sonlara doğru çok daha sürükleyici geldi sanırım.
.
Bu türe yavaş yavaş ısınıyorum. Bilim kurgu seviyorsanız ya da sevmek istiyorsanız bence okunabilir.
Bir oturuşta bitirilebilecek büyücülük dünyasına ait ve fanların Harry Potter dünyasını birkez daha okuyabilecekleri güzel bir kitap. Gelirleri de J. K. Rowling'in Lumos kurumuna gidiyormuş. Hikayelerden sonra Dumbledore'un fikirlerini de okuyabiliyoruz, çevirmeni de Hermione. Seriyi tamamlamak isteyenler için bu yan kitaplarıda almaları önerilir. Rowling gerçekten yazar olmak için doğmuş olmalı.
Spoiler olabilir.
Tek kelimeyle mükemmeldi. Kesinlikle okunması gereken bir seri.
Aslında yıllarca kitaplıkta duruyordu tam tarih vermem gerekirse 2016'da doğum günümde hediye olarak alınmıştı Harry Potter serisi. Okumak 2021 yılına nasipmiş ne diyeyim. Doğru zamanlama bu zamanmış sanırım çünkü büyük bir zevkle okudum seriyi.
Gecenin üç buçuğunda odada diğer uyuyan insanları rahatsız etmemek için kitap okuma ışığında bitirdim seriyi. Gece de tadı bir ayrı oluyor onuda belirtmek istedim.
Son kitapta verilen mesajlar çok büyük, alıntı eklemek istediğim birçok yer var ama onu bir sonraki sefere bırakacağım.
İçim bir yandan sıcacık oldu bir yandan da burkuldu sevgisizlik belki de bu dünyada insanın başına gelebilecek en kötü duydu olabilir. Voldemort'un hikayesinin özeti bu bence; sevgisizlik. Sevgiyi hiçbir zaman tadamadığı için en büyük zararı yine kendine oldu, kendi sonunu kendi yazdı.
Öte yandan son ana kadar kaybetmiş gibi görünen Harry aslında hiçbir şey kaybetmemişti. Kitap ölümden sonra da yaşamın olduğunu pekçok yerde işliyor. Birini öldürmenin ruhu parçalaması Hortkuluk olayı hepsi bana çok derin gelen ve çok hayattan konular.
Bu seri bir süre sonra bir daha okunur bence kitaplık bir köşesinin olmasını hak eden bir eser olduğunu düşünüyorum. J.K. ROWLING iyi ki yazmış, iyi ki filmleri de yapılmış.
Harry Potter ve Ölüm YadigarlarıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201623,1bin okunma
Spoiler var.
Harry Potter serisin'de karakterlerin aşk hayatlarını ergenliklerinin en hızlı zamanını konu alan ve daha da derine inerek Voldemort'un geçmişi hakkında çok fazla şey sunan şimdiye dek en sevdiğim kitap oldu. Ateş Kadehi'nden bile daha çok sevdim.
Harry'nin Ginny'ye olan duygularını fark ettikten sonra kendi içiyle sürekli tartışma halinde olmasını okumak çok zevkliydi. Hep gülerek okudum o kısımları.
Kitapta Draco Malfoy'un ona verilen görev yüzünden sıkıntıya girmesi kendi fikrimce filmdekinden daha iyi değildi. Filmde çok daha iyi gösterilmiş. Tabi genel olarak Harry'nin bakış açısından okuduğumuz için kitapta bunu çok yansıtamamış olabilir yazar.
Son kitaba da hızla geçiş yapıyorum ve inşallah 2021'i Harry Potter serisini bitirerek sonlandıracağım.
Not:kitapları Wizarding world suite ya da Harry Potter ambiance gibi playlislerle okumak ayrı bir zevk.
Harry Potter ve Melez PrensJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202123,9bin okunma
Spoiler var
Serinin sonlarına gidiyoruz artık yavaş yavaş, şu sıralarda kendi hayatımdan mı kaynaklı yoksa kitabın kendi aurasından mı kaynaklı bilmiyorum ama Harry Potter serisi bana hiç bir çocuk kitabı gibi gelmiyor. Serinin verdiği mesajların çok derin olduğunu düşünüyorum.
Evet kitap belki bazı okuyuculara göre çok uzun ve gereksiz detaylı gelebilir ama bence serideki karakterleri anlamak için, seriyi genel olarak daha iyi özümseyebilmek için 5.kitabın ayrıntılı olması çok güzel olmuş.
Harry'nin anne ve babasının gençlikleri, onların Hogwarts yaşantıları, arkadaşlıkları, James Potter 'ın karakteri ve Snape ile ilişkisi hepsini öğrenmek çok güzeldi. Harry' nin hep kusursuz ve mükemmel gördüğü babası James'in de aslında görmediği bilmediği bir tarafının olması aslında kimsenin mükemmel olmaması, Harry ve arkadaşlarının hepsinin ergenlik dönemleri kısacası ben kitabın bu kadar şeyi işlerken 1000 sayfalık bir kitap olup çıkmasını normal buluyorum.
Lily, James Snape ve diğerlerinin gençlikleri öğrencilik yıllarını çok kıskandım Harry'ye çok üzülüyorum bu yüzden hayatı hep zor oldu. Buna rağmen sınıra ulaşsa bile hiç pes etmedi. Kötüler asla ölmez lafı belki Voldemort'a hitaben denilmiş olabilir.
Ama sonunda hep iyilerin kazanacağına karşı inancım hep aynı kalacak....
Harry Potter ve Zümrüdüanka YoldaşlığıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202026bin okunma
Spoiler var
Vay canına, ne kitaptı gerçekten. Bu kadar ayrıntılı okumak çok güzeldi.
Bir yandan söyleyecek çok şeyim var bir yandan da sadece oturup kafamda kitabı tekrar gözden geçirme isteğim var.
Kitapta iki yerde gözlerim doldu ve resmen boğazım düğümlendi. Birincisi Üçbüyücü Turnuvası'nın 3. Etabından önce şampiyonların aileleri ile buluştuğu sahneden. Harry' in ailesi olmadığı için o odaya girmek istemeyişi ama girdikten sonra Mrs Weasley ve Bill'i gördüğündeki mutluluğu nedense çok içimi dağladı. Bilmiyorum çok zor bir hayat Harry'ninki. Ama iyi ki Weasley'ler, Hermione, Sirius ve diğerleri var hayatında. İkinci kısım Harry'nin anne ve babasının Harry'e yardım için asadan çıktığı sahne ve hemen ardında Cedric'in bedenimi annemle babama geri götür dediği sahneydi. Bir yandan çocuğundan ayrı kalmış bir anne ve baba diğer yandan annesinden ve babasından ayrı kalmış bir çocuk, Cedric için de geçerli bu. Cedric'in ölümü film de dahil olmak üzere hep çok üzücüydü. Zaten gerçek hayatta da bu böyle genç ölümü her zaman daha çok can yakıyor.
Voldemort bu kitapta sonlara doğru Kendini gösterince onun aslında ne kadar da zavallı ve aşağılık kompleksi olan bir karakter olduğunu fark ettim. Kendini aşamamış bir insan. Ve bunun yüzünden kendi insanlığını kaybetmiş bir yaratığa dönüşmüş. Belki de Voldemort karakteri bizim dünyamızda da pekçok şeyi temsil ediyor.
Ve kötülükle de dendiği gibi ancak iyilik başa çıkabilir.
Harry Potter ve Ateş KadehiJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202329,2bin okunma
Spoiler var
3. Kitabı bitirdikten sonra şimdi fikrimi değiştiriyor ve en sevdiğim kitabın Azkaban Tutsağı olduğunu söylüyorum :) Tabi bütün kitapları bitirdiğimde en sevdiğim kitabın hangisi olduğuna tam olarak karar vermiş olacağım ama çıta okudukça yükseliyor. Filmler arasında da Ateş Kadehi'nden sonra en sevdiğim film Azkaban Tutsağı olmuştu.
Bu kitapta içimi ısıtan ne kadar bölüm varsa bir o kadar da içimi burkan üzüldüğüm kısımlar oldu. Sirius'un kaderine çok üzüldüm. Yıllarca boşuna o kadar eziyet çekmesi ve üstelik şimdi yine kaçak olarak yaşayacak olması çok üzücü bir durum. Ama geçmişte Snape'e yaptığı o acımasız şaka kısmında gerçekten fazla ileri gitmiş belki de ailesinden gelen kanı yüzünden olabilir sonuçta Bellatrix gibi korkunç bir akrabası var.
Kitabı okurken gerçekten bir an (senaryo o kadar güzel olduğu için) Sirius'un ihanet ettiğini düşündüm. Her şey onu gösteriyordu. Sır tutucu olması, Muggle'ların öldürülüşü, Pettigrew'un yok oluşu, her ne kadar filmden masum olduğunu bilsem de Rowling'in her şeyi nasıl mantıklı bir şekilde açıklayacağını ve taşları rayına oturtacağını merak ettim. Ve gerçekten de mükemmel tatmin hissi veren bir şekilde senaryo yazılmış. Her şey o kadar güzel oturuyordu ki gece 4'e kadar kitabı elimden bırakamadım.
Her ne kadar kitabın sonunda Harry'nin belirttiği gibi Sirius ve Harry beraber özgürce yaşama fırsatını kaçırdığı için içim buruk olsa da, kitap harika olduğu için hemen bir sonraki kitaba geçmeye hazırım.
Okumayı düşünen herkese öneriyorum.
Harry Potter ve Azkaban TutsağıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları Yayınları · 202234,2bin okunma
Spoiler var
Sırlar Odası'nı Felsefe Taşı' ndan daha çok beğendim. Kitaptaki detaylar çok daha fazlaydı. Önceki kitaptan karakterleri ve büyü dünyasını tanıdığımız için ikinci kitapta artık daha da içine girebildik sanırım, o yüzden okurken çok keyifle okudum.
Açıkçası filmlerini yüzden fazla izlemiş biri olarak, geç kalmış bir yorum olacak kitapları yeni okumaya başladığım için, kitaplar çok daha zevkli. Filmlerin de küçüklükten getirdiği bir nostaljisi var ama her detayı okurken hayal etmek ayrı bir keyif.
Bu kitapta beni en çok güldüren kısımlar hep Ron'un olduğu sahneler oldu. Aragog bölümünde hep filmdeki Ron'un sahneleriyle birleştirerek okuyup hayal ettiğim için çok güldüm. En son olarak da Dobby'ye verilen ödül aşırı keyfimi yerine getirdi. İlerleyen kitaplarda özgür Dobby'nin nasıl bir hayat yaşayacağını merak ediyorum. Umarım Dobby'den çokça yer vardır.
Filmlerini izleyen izlemeyen, adını duyan duymayan herkese öneriyorum.
Harry Potter ve Sırlar OdasıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201939,7bin okunma
Iyi bir silkelenmeye ihtiyacım vardı ve bu kitap resmen yardımıma koştu. Aslında 2 sene önce de okumuştum ve o zamanda böyle bir kitaba ihtiyacım vardı 2 senenin ardından tekrar okumak çok iyi geldi diyebilirim. Her sabah yataktan kalkmak için bir sebep, hayat gayemiz ve ikigaimiz hakkındaki bu kitap aslında bana her şeyi doğru yapmak zorunda olmadığımı hayatı akışına bıraktığımda zaten mutlu olacağım şeylerin kendiliğinden geleceğini tekrar hatırlattı. Evet ikigai için bazı şeyler yapılmalı ki kitap ta bundan çok güzel örnekler vererek bahsediyor, ama akışa ayak uydurduğunda insan zaten kendi ikigaisine doğru akışa geçiyor bence. Bunun doğamızda olduğunu düşünüyorum. Çok kaygılı olduğum şu son günlerde kafamı toplamama çok yardımcı oldu. İlham verdi ve endişelerimi uzaklaştırdı. Kesinlikle bir detox oldu ve hayatımın ilerleyen zamanlarında da ihtiyaç duyduğumda açıp okuyacağım bir kitap kesinlikle.
3 seferde oturup bitirdiğim bir kitap. Kitap çok akıcı, insanın içini ısıtıyor. Okurken kitaplar hakkında da birçok bilgi aldım. Ve kitap okumak, bir kitapçı dükkanına sahip olmak ne demek anladım. Şimdilerde Alice kitapevi gibi kitapçılar var mı emin değilim. Ama okurken keşke olsaydı dedittirdi. Kısacası harikaydı, okuduğum için çok mutluyum :)
