Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yusuf A.

Yusuf A.
@Rabbaniyyun
müslüman/evli اللهم استخدمنى في إيمان أمة محمد ﷺ
Lisans
987 okur puanı
Ekim 2018 tarihinde katıldı
Bugünü, geçmişten istifade ederek inşa etmeye çalışmak...
Dün ve bugün farklıdır. Dünün ve bugünün soruları, sorunları, cevapları ve çözümleri de farklıdır. Dünkü sorulara dün verilen cevaplar, bugünkü sorulara verilecek cevaplar olmayabilir. Dünkü sorunların dündeki çözümleri bugünkü sorunları çözmeyebilir. Bize düşen dünkü sorulara hangi cevapların verildiğini, dünkü sorunlara hangi çözümlerin getirildiğini görerek cevap verme ve çözüm üretme konusunda tecrübe edinmektir. Dünün fıkıh kitapların -her zaman- bugüne hazır çözüm sunmasa da bugüne çözüm sunacak fakih yetiştirir.
Reklam
Şeker ile kokain arasında değerlendirme yapmak gerekirse, dijital dünya kokaine daha yakındır.
hasarlı bebekler....
Çocukların ister eğitsel amaçlı olsun, ekran karşısına oturtularak müşfik bir insanın temas ve sesinden, oyunların, şarkıların cıvıltısından, can sıkıntısının yaratıcı muhayyilesinden (hayal etme gücünden) mahrum bırakıldığı her saat neredeyse geri alınması olanaksız bir hasar bırakıyor.
Sayfa 13

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hmm...
Bilinç ve ruhumuz çoktandır insanın ürettiği alet edevatın gölgesinde kalmanın utancını yaşıyor, sanki bu teknolojiler olmasa hayatlarımızda çok şey eksilecek, biz hayatı tam manasıyla yaşayamayacağız zannediyoruz.
Sayfa 12
Müslümanlardan önce hiçbir millet, bilgi nakil ve rivayetlerinde ravilerin güvenilirlik durumlarını tespit için herhangi bir araştırma yapmayı ve bunu belli kurallara bağlamayı düşünmemiştir. Olaylar ve rivayetler sadece nakledilmiştir. Nadiren bir-iki isimlik senet zikredilmiş, çoğu kere ona da gerek duyulmamıştır. Bu sebeple hadis metinlerini nakledenlerin şahsi durumlarının inceden inceye, ifadenin tam anlamıyla kılı kırk yararcasına araştırılması ve mutlaka senet zincirini esas alan Hadis Usulü Bilimi Müslümanların geliştirip uyguladıkları bir bilim dalı olmuştur.
Reklam
İman, akıl ve vicdanın doğrulaması (tasdik), dilin bunu itiraf etmesi (ikrar) ve davranışların da bunlara uygun olmasıyla gerçekleşip tamamlanmaktadır. Yalnızca tasdik bulunur, fakat söz ve davranış buna aykırı ve tutarsız olursa iman zayıf demektir. Böyle bir imanla gerçek manasıyla İslam yaşanmış ve temsil edilmiş olmayacağı gibi, İslam’ın insanlara vaad ettiği mutluluğa da erişilemez. Söz ve uygun davranış bulunur da kalbin tasdiki bulunmazsa ya şuursuz, rastgele bir dış uygunluk ya da ikiyüzlülük (münafıklık), durumu gizleme (takıyye) söz konusudur. Her ne kadar ahirette zerre kadar imanın bile insana fayda vereceği ve sonunda onu cehennemden çıkararak cennete sokacağı sahih hadislerde bildirilmişse de, dinin vaat ettiği dünya ve ahiret saadeti ancak “tasdik, ikrar ve tutarlı amel” unsurlarının birlikte var oluşu halinde gerçekleşir.
Takva, hayatı Allah Teala’nın yasakladığı kötülüklere bulaşmadan yaşamaya çalışmaktır.
İslam’da; vahiy, vicdan ve akıl birlikte işletilerek doğru yol bulunmaktadır.
Sapmanın ve yanılmanın baş sebebi insanın kendini yeterli sanması, bilgi ve güç almak için Allah’a yönelmeyi reddetmesidir.
Avrupa, orta çağdan beri kaba kuvvetle yaptığı mücadelelerde mağlup edemediği Doğu’yu, bir iki asırdan beri açmış olduğu fikir savaşı ile dize getirme yolundadır.
Reklam
Zayıf Hadislerle Amel
Zayıf hadislerle amel konusunda alimler arasında ihtilaf bulunmaktadır. Yahya b. Main, İmam Müslim gibi bazı alimler zayıf hadislerle hiçbir konuda amel edilemeyeceği görüşünü benimsemişlerdir. Aynı görüşü benimseyen Subhi Salih de zayıf hadislerin zan ifade ettikleri için fezail konularında da delil olamayacağını söylemiştir. Ona göre amellerin fazileti konusunda zayıf hadisle amel edileceğine dair ileri sürülen şartlar da yeterli değildir. Üstelik fezail de ahkam gibi dinin esas prensiplerindendir. İbn Hacer gibi alimler ise zayıf hadisle amellerin faziletiyle ilgili konularda amel edebilmek için de üç şarta riayetin gerekli olduğu ifade etmişlerdir. Bunlar, hadisteki zayıflığın çok fazla olmaması, hadisin İslam dininin genel esaslarından birisine uygun olması ve amel ederken zayıf hadisle ihtiyaten amel edildiğinin bilinmesidir.
Alimin, sultanların ve halkın kapısına götüren ayakları olmaz.
“De ki: Hiçbir zaman bize Allah’ın bizim için takdir ettiğinden başkası dokunmaz. O, bizim koruyucumuzdur. Müminler yalnızca Allah’a tevekkül etsinler. “ Tevbe Suresi 51 Meali
Kuran, Allah katından beşer hayatını düzene koymak, yeryüzünde hakkı ve adaleti ayakta tutmak için indirilmiştir.
İrade, bir yol ayrımı noktasıdır. İradesiz olarak yaşayanlar, insan kılığında görünseler de aslında hayvanlar dünyasının birer parçasıdırlar.
441 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.