Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rabia Özkan

Rabia Özkan
@Rbspueblo
Bir nevi gelişimci
Reklam
Benim, tutkuda ve avuntuda böyle benzeri bir mizacım var: tutkumu hiç unutamam; çok eski bir hatıraların verdiği üzüntüler beni yemeden içmeden keser. Huyu böyle olmayan kişiler ne mutludur! Birini iyice tanıdıktan sonra, ondan artık hiç usanmam; herhangi biriyle de daha ilk adımda, samimi olmak için acele etmem. Doğduğum­dan beri, beni çevreleyen hiçbir şeyi değiştirme düşüncesi geçmedi aklımdan. Bunu yalnızca yakınlarım ve dostlarım için söylemiyorum, ama kişinin kullandığı herşey için: giy­siler, binekler, yiyecekler, içecekler vb ... Sevdiklerimden ay­rılalı beri, acı çekiyorum, tutukluyum, yıkılmışım, yaşa­maktan da bir tad alamıyorum artık. Bu ayrılık bende dur­madan yenilenen bir üzüntüye neden oluyor; bundan dola­yı duyduğum acı sürekli beni tedirgin ediyor. Ben üzüntü­lerin, acıların canlı kurbanıyım. Henüz yeryüzünde yaşa­sam da çile beni mezara soktu.
Gözüm, gönlümü düşüncelerimin karmaşasına sürük­leme cinayetini işledi. Öyleyse bakışlarımdan öç alsın diye gözyaşlarımı salıveriyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Güzel sabır tutuklu; ama gözyaşlarım özgür, aktıkça akıyor."
Uykusuzluk...
Sabit ya da devingen olsunlar diye sanki koruyup gö­zetmek benim işimmiş gibi, yıldızları güdüyorum.
Reklam
Her nereye yönelirsen yönel ve hangi işi yaparsan yap, dilbilgisinde sıfatın nitelediği isme uyduğu gibi, gözle­rim seni gözler.
Aşk biz­zat ruhta oluşan bir şeydir. Kimi zaman olur ki gerçekten aşkın nedeni dışarıdan bir neden olur. Ama o zaman nede­ni yitince, aşk da yiter ve biter. Öyleyse siz herhangi bir ne­denden dolayı seviliyorsanız, bu neden ortadan yok olun­ca, sizden kolaylıkla yüz çevrilerek ve artık sevilmeyecek­siniz. İrademden başka bir ilk sebebi yok bunun; hiç kimse bana, bundan başka sebep ileri süremez. Birşeyin nedeninin değişik başka birşeyde olduğunu anladığımızda, onun varoluş nedeninin yittiğini görür görmez o şey yokolacaktır. Ama birşeyin nedeninin bizzat kendinde olduğunu an­ladığımız zaman, onun sonsuza değin sürmesi sağlan­mış demektir.
Kuşkusuz en ufak engeller dahi en ateşli gayreti soğutmaya, bağlılık bağına senin kadar sıkıca bağlanmayan insanların belleklerindeki anıları silmeye yeterlidir.
Geçmişi anımsama son derece net çizgiler ha­lindedir. Geçmişin tabloları önümüze olduğu gibi seril­mekte ve biz onları seyretmekteyiz. Önümüzde o kadar çok tablo duruyor ki, birinden ötekine geçmek için sabır­ sızlansak da, kolay kolay ayrılamıyoruz seyre daldığımız tablodan.
Ve gene şöyle demektedir: "İleri sürdüğüm bu düşünce­ nin bir başka kanıtı da şudur: Eğer aralarında doğal nitelik­ler bakımından bir benzeşme, bir uyuşma yoksa birbirini seven iki kişi bulmak imkansızdır. En azından bunun böyle olması gerekir. Benzeşmeler ne kadar çoksa, birleşme o ka­dar büyük, sevgi o kadar sağlam olur. Bunu anlamak için kendine bak. Aynısını görürsün.
Reklam
Allah ruhlan yarattı, bazılarını parçalara ayırdı ve arşın çevresinde sürekli döndürdü. İki ruhtan hangisi diğer parçayla orada tanışmış, dolayısıyla birbirine kavuşmuşsa, bu dünyada da aynı şekilde birbirleriyle birleşmişlerdir.
Hainlerin pis kanı Türk'ün parlak kılıcını kirletemez.
Erken kalktığım açık ve bulutsuz sabahlar, herkes gibi bana da, çocukluğumu hatırlatır.
Aşk... Bir hiç, bir ihtiras. Geçici bir buhran... Öyle bir buhran ki neticesi mutlak nefret ve yorgunluktur.
Geçme namert köprüsünden, koparmasın seni! Korkma düşmandan ki ateş olsa yandırmaz seni! Müstakim ol, Hazreti Allah utandırmaz seni!
440 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.