"biraz dinlenmek, kendimi aile arasında hissetmek için kütüphaneye girerdim."
"Onun için çok fazla kütüphane biliyorsunuz."
"Benim yolculuk hatıralarımın büyük bir bölümünü oluşturur kütüphaneler...
"Sanki içimde ne olduğunu, kim olduğunu bilmediğim biri var ve eline kürek almış, içimi kazıyor,"
"O kazdıkça içimdeki boşluk büyüyor, o kadar sessiz ki onu duyamıyorum, o kadar karanlık ki onu göremiyorum ama orada, hissediyorum."
Kitap okuma denilen şey benden koparılıp alınırsa, hiçbir hayat deneyimi olmayan ben ağlanacak halde olurdum galiba. Kitapta yazılanlara işte o kadar güveniyorum.
Raskolnikov kalabalıklara alışık değildi. Bartleby'nin yoksulluğu büyüktü büyük olmasına ama asıl korkunç olan yanı yalnızlığıydı! Emma, şu dünyadaki sevgilerin bayağılığı ve kalbin daima gömülü kaldığı ebedi yalnızlık üzerinde uzun uzun durdu. Bazılarının da sonlarla derdi var. Küçük Prens'in karşısına bir yol çıkmıştı sonunda. Sonunda kötü bir şeyler olur korkusuyla yaşadı Selim Işık her olayı.
Verdiğin her kederin yüreğimde yeri var
Hangi kitabı açtıysam seni okudum yıllardır
Hangi aynaya baktıysam seni gördüm
Gel desen gelemem
Git desen gidemem
Öl desen kanım akmaz
Anladım artık seni sevmek yüce bir şey
O ana kadar, güçlü kalmak için mücadele etmiştim. Başka insanların arasındayken, kendim için çok fazla üzülmemek için mücadele etmiştim. Ama orada annemle birlikte otururken, zayıf olmayı çok istiyordum. Sadece kısa bir süre için pes edebilmek istiyordum. Onun kontrolü eline almasını, bana sarılmasını ve her şeyin yoluna gireceğini söylemesini istiyordum.