Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seçil Yardım Örengül

Bilgi, sevgidir, ışıktır ve görmektir.
Sayfa 27 - Kuraldışı yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Unutmak lazımdı; bir kiri üzerinden atar gibi unutmak…
Sayfa 22 - DergâhKitabı okudu
Ne zaman gelecek diye beklenen ölüm, hayatın içinde korkunun kırkayakları gibi dolaşır durur

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyalar dolusu öldürecek zamanım vardı. (…) Kütüphane, günlerimin mezbahası olmuştu. Can sıkıntımın satırı ile günlerimin kellesini uçuruyordum.
İnsanlara beklediklerini vermekten vazgeçmeliyim. Nasılsam öyle davranmalıyım. Başkalarına göre davranmaya başladığım anda hayatla bağımın inceldiğini, yaşanan ânın derinliğinin kaybolup iki boyutlu bir hal aldığını hissediyorum. O yüzeyin üzerinden kayıp giderken kendimden uzaklaşıyorum... Garip düşünceler bunlar.
Sayfa 38 - CanKitabı okudu
Reklam
Ama insanın bilinçdışı hiçbir şeyi sorgulamıyor, kendine göre şekilden şekile sokuyor.
Sayfa 32 - CanKitabı okudu
Cep telefonumu aldıklaeı için dünyayla iletişimimin kesilmesi bir yana, zamanı da bilemiyorum. Ben de birçokları gibi telefonu saat niyetine kullanıyordum. Oysa saatin yeri çok başkadır. Değil mi sevgili Tanpınar.
Sayfa 25 - CanKitabı okudu
Gökyüzünün mavi oluşu harikulâde bir buluş -Tanrıyı tebrik ederim. Gökyüzünü yıldızlarla beslemek harikulâde bir buluş -Tanrıyı tebrik ederim. Yıldızların ışıklarda kişilendirilmeleri, her birinin imzalı ışıkları olması harikulâde bir buluş -Tanrıyı tebrik ederim. Soluğunu yeryüzünde ballandırdıktan sonra ölebilmek, ölüme elimizin en civcivli sonuçlarıyla girebilmek, sonuçların en parlağı -Tanrıyı tebrik ederim.
Sayfa 40 - KırmızıkediKitabı okudu
Ölümün insana verdiği yalancı bir sorumsuzluk var.
Sayfa 36 - KırmızıkediKitabı okudu
Reklam
“Ölmekten korkmuyor musun?” “Yerden ayağımı kesince, ölümün gezegenlerine benzetince kendimi, içimde ne korku kalıyor ne de evren düşkünlüğü. O valit her şeyi boşaltıyorum içimden…
Sayfa 36 - KırmızıkediKitabı okudu
Düşünmek neye yarardı kaderin teferruatını?
Sayfa 32 - KırmızıkediKitabı okudu
Ezeller geldi geçti. Önceli ve sonralı milatlar akıp gitti. Nuh Baba gemisine bindi, indi, tufanlar yükseldi alçaldı. Ölüm icat edildi, tahtalıköyün cilt cilt haritaları çıkarıldı, uygarlıkların pabuçları bir dama atıldı, mamutlardan sonra filler çıktı, insanlar maymunluktan vazgeçip iki ayak üstünde yürümeye koyuldular, bir kuş gagasını bilediği And dağlarını kuzeyden güneye eskitti, Leyla ile Mecnun evlendiler boşandılar, tencere yuvarlandı kapağını buldu, balık kavak ağacına çıktı, hacıyatmazlar gibi yıkıldı dikildi tanrılar, sonra gazetelerin son baskı son nefesi çıktı. Pes, dedim. Pes, dedi tencere ve kapağı. Pes dediler tanrılar, tufanlar ve ezeller.
Sayfa 24 - KırmızıkediKitabı okudu
“Toprak nedir?” “Toprak içimizden gelen bir yerdi eskiden. Toprak, güneşe yeniden başladığımız bir yerdi her sabah, geceler ağaçları, yağmurlar çiçekleri ağırladıktan sonra… Arap kızı damdan bakarken. Ama harbe gitti toprak, ölüleri ağırlamaya.”
Sayfa 12 - KırmııkediKitabı okudu
Acelesi yok, bekle. (…) Birazdan civcivlenir, hummalanır ölüm. Geliyordur şimdi, aklına insanları koyaraktan. Belki biz de varızdur aklında, belki de yokuzdur.
Sayfa 11 - KırmızıkediKitabı okudu
9bin öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.