Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sefa Nehir

Sefa Nehir
@Sefanhr
"Eski yolların bittiği yerde yeni bir dünya çıkıyormuş ortaya."
Işığın savaşçısının cesaretinin kırıldığı çok olur. Onca arzuladığı duyguları uyandırmayı başaramayacağına inanır. Yenilenlerden olduğunu, heyecanını hiçbir şeyin yerine getiremeyeceğini hisseder geceler boyu... Arkadaşları onun için, "Belki de artık savaşmayacak," der. Savaşçı böyle sözleri duyduğunda acı çeker, aklı karışır, çünkü ulaşmak istediği yere henüz ulaşamadığını bilmektedir. Ama direngededir o ve hedefinden vazgeçmeye razı olmaz.
Reklam
Sözcük dağarcığı sınırlıydı, insanlara bakınca içinde uyanan değişik duyguları sözcüklere dökemediği çok oluyordu, yine de başkalarını "fark ediyor", duygularını tanıyordu.
Bir şey elde etmek istiyorsanız gözünüzü hiç kapamamalısınız, bütün dikkatinizi hedefinizde toplamalı ve ne istediğinizden emin olmalısınız. Kapalı gözlerle hiç kimse hedefine ulaşamaz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevdiği bir yerde dünyaya gelmişti, orada da ölecekti, burası her zaman ona cömert davranmış olmasa da; daha ne isterdi ki? Sevip de karşılığında sevilmeyi beklerseniz boşa zaman harcamış olursunuz.
Sayfa 164Kitabı okudu
Bir insanın hikâyesi, bütün insanlığın hikâyesidir.
Reklam
Işığın savaşçısı, hem savaşı hem barışı düşünür ve koşullara uyum sağlayıp nasıl hareket edeceğini bilir.
Bir sanatın enstrümanını tanıtmak bir fizikçinin mekanizmayı anlatması gibi kolay olmuyor. Diğer bir deyişle, kişi bu enstrümanla bir şey çalmalı ki dinleyici neler yapabileceği hakkında fikir edinebilsin. Bu durumda enstrümanı çalış şekline ve o çabaya katılan yoğun duygulara önem vermemek elde mi?
En beklemediğimiz anda hayat, cesaretimizi ve değişim arzumuzu sınayacak biçimde meydan okur bize. Demek ki ortada hiçbir şey yokmuş gibi davranmanın yararı yoktur ya da hazır olmadığımızı söyleyerek mazeret aramanın. Hayat, bize meydan okurken beklemez. Hayat, geriye bakmaz. Bir hafta, alınyazımızı kabul edip etmemeye karar vermemize bol bol yetecek bir zamandır.
Işığın savaşçısının ne yapacağı önceden belli olmaz. İşe giderken yolda dans edebilir, hiç tanımadığı birinin gözlerine bakıp ilk görüşte aşktan söz edebilir ya da saçma sapan bir düşünceyi savunabilir. Eskiden tattığı kederleri için üzülmekten ya da yeni keşfettiği bir şeye sevinmekten çekinmez. Sırası geldiğini hissederse elindeki her şeyi bir yana bırakıp uzun zamandır hayalini kurduğu serüvene atılabilir. Artık devam edemeyeceğini anlarsa dövüşmekten vazgeçer ama budalalık yaptım diye kendini asla suçlamaz.
Reklam
Düşmanının senden daha güçlü olduğunu görürsen savaş alanından geçici olarak çekilmekten utanma; önemli olan bir tek çatışmayı kazanmak ya da yitirmek değil, tüm savaşın nasıl sonuçlanacağıdır.
...ki insan yaşamını kavramaya ve haklı çıkarmaya yönelik her ciddi denemenin sonucu umutsuzluktur. Yaşamın üstesinden erdemle, adaletle sağduyuyla gelmeye yönelik her ciddi denemenin sonucu umutsuzluktur.
Ama sonunda daha fazla gizlenmek, kaçmak istemedi, ıstırabı çok artmıştı, biliyorsunuz ki, ıstırab çok arttığında her şey düzelmeye başlar.
Sonraları bu hüzünlü inancı da yitirip olası tüm görüşlere açık hale geldiğimde, inancımın değerini anladım.
Bir insanı hayallerinden ayıran dipsiz uçurumdaydı, artık dönüş yoktu. Ne ileri gidebilirdi ne de geriye. En iyisi sahneyi terketmekti.
Sayfa 196Kitabı okudu
175 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.