Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Haviye

Haviye
@Sekte
null
Kuvvete dayanmayan adalet aciz, Adalete dayanamayan kuvvet zalimdir.
Reklam
Gerçeğin ölümcül yüzüne muhatap olma zarureti ortaya çıktığında hayatta kalabilmek için, tahammül sınırlarımızı genişleten çareler bulmaya çalışıyoruz. Yalanlar,unutmalar, yok saymalar, reddedişler ve bunlara benzer başka şeyler.
Sayfa 195
Ani çıkışların büyük düşüşleri olur. Mütevazı, küçük bir tohum gibi basit alışkanlıklar büyük davranışlara dönüşür.
Sayfa 117Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Küçük şeyleri küçümseyen yok olmaya mahkumdur.
Sayfa 118Kitabı okudu
İşte genç "çok gürültü çıkaranların" toplum nezdinde makbul kişi olarak kabul edilmesinden ne yapsın da etkilenmesin?
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Dilin insanların düşüncelerini, değerlerini, ve cehaletini anlamak için çok güçlü bir malzeme olduğunu anlayacaksınız.
Sayfa 103Kitabı okudu
Doğrusu tembel, kendi kendisinin celladıdır.
Tutku yapısı gereği kör olması nedeniyle akıl olmadan hiçbir şey yapamaz ancak aklı dayanak olarak kullanınca tutku en güçlü iradeleri bile yerle bir edecek güce ulaşabilir.
İnsanların çoğu dışarıdan birileri tarafından yönetilir. Tıpkı Dünya'nın Güneş etrafında dolanırken izlediği yörüngeyi sorgulamadığı gibi modayı, fikirleri sorgulamadan takip ederiz.
"Şân-ı şöhret için aman özenme, enzâr-ı nâs (insanların bakışları) için sakın bezenme." Çünkü bir insanın etrafındaki alkışlara kulak vermesi ve amiyane tabirle tribüne oynaması, yaptığı çalışmaların hedefini saptırması açısından çok tehlikelidir.
Reklam
Yalan ; yaptığı işlere kendini inandırmasaydı, bu kadar benzemezdi gerçeğe. Kendi inanmasaydı, inandıramazdı. Sanıyor musun ki aldatabilirdi, yalan yalan olsaydı. (?)
Sayfa 181Kitabı okudu
"Sabah sabah insanını denedim dünyanın Cimrilikle dolu deriler yürüyordu Başka bir şey göremedim Sonra kanaat kınından bir kılıç çektim Keskin tarafıyla onlardan Ümitlerimi kestim" İmam Şâfiî
Bence 'gerçek özgürlük' sorunu burada yatmaktadır ; algılamalarını belirleyen zeminlerin farkında olmayan bir kişi, sürekli o zeminler çerçevesinde algılamaya mahkûm kalacak, o zeminlerin ötesine geçemeyecektir. Burada söz konusu ettiğimiz algılama özgürlüğü, tüm özgürlüklerin temelinde yatar. *Algılama özgürlüğü olmayan bir insanın bireysel ve sosyal özgürlüğünden söz edemeyiz.*
İnsan, muhteşem bir potansiyeldir ve bunun bilincinde olan toplumlar, eninde sonunda diğerlerinden daha üstün olur.
Sayfa 23
"Hakkın hakimiyeti için çalışmamakla, batılın hakimiyeti için çalışmak arasında bir fark yoktur."
Reklam
"Korku teslim olmak zorunda bırakır ve insanı yozlaştırarak onu tutsak haline getirir."
Bir ülkede hükümdarın tedbiri, çobandan daha aşağı olursa, oranın yıkımıyla kırımı yakındır.
Muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı, ama bir çoğu bunun farkında değildi ve gene farkında olmadan geldikleri yere gideceklerdi.
Kitleler hep böyle davranmayı yeğlemiştir zaten. Belirsizlikten korkar, kendilerine anlatılan en saçma sapan şeylere dahi hakikat tutunacak bir dal sunmadığı için büyük kalpleriyle iman ederler.
Reklam
"Kendimizi tanımak irfanın varabileceği en yüksek mertebe."
Sayfa 21