Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Semih Can

Bölüm 24
"Bekleyin. Bu benim en sevdiğim kısım." Derwent sırıtıyordu. Godley bana destek olurken gözyaşlarına boğuluşumu görmek için tam zamanında dönüp ekrana baktım. "Şoktaydım." “Benim için endişeleniyordun. Seni ağlattım." "Vurulmanın eşiğinden döndüm. Sanırım biraz sinirlerimin bozulmasına hakkım var." "Şimdi." dedi Godley. "İkiniz de uslu olun."
Sayfa 293Kitabı okudu
Reklam
Kırk Dördüncü Bölüm
“Bizimkisi hiçbir zaman aşk evliliği olmadı" diye hatırlattı Zimri. "Aşkla eğlencenin hiç ilgisi yok." Kadının yüz hatları şeytani bir hal aldı. "Bu doğru ama hayatı çok daha tatmin edici kıldığı kesin" "Öyle mi?" diye mırıldandı kadın. "Belki bir gün ben de bunu öğrenmeyi denerim."
Sayfa 404Kitabı okudu
Kırkıncı Bölüm
"Devam etmemize izin verirsen tüm cevapları alacaksın." "Erkek kardeş yine cazibe saçıyor" dedi Niya. Achak genç adamın omzunun üzerinden ona dik dik baktı. "Biliyor musun, bunlar eskiden insandı." Böcekleri göstererek elini salladı. Larkyra korkmaktan çok meraklı bir sesle, "Peki ne oldu?" diye sordu. "Bizi sinirlendirdiler," dedi Achak. Sonra arkasını dönüp yürümeye devam etti. Niya, "Yalan söylüyor," diye fısıldasa da yolculuklarının geri kalanında bir daha konuşmadı.
Sayfa 367Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yirmi birinci bölüm
"Her neyse..." dedi Larkyra. Pantolonundaki bir ipliğe hafifçe vurdu. "Böyle görüşme fikrini ben önerdim çünkü o kadar kum düşümü bekleyemem. Artık bir düşesim, hatırladınız mı?" Niya kardeşine dik dik bakarken, "Evet" diye tersledi. "Unutamayacağımız kadar sık hatırlatıyorsun."
Sayfa 203Kitabı okudu
Birinci Bölüm
Bazıları kıyafetlerinde bıçak saklardı. Arabessa ise müzik saklıyordu. Onun notalarıda en az hançerler kadar keskindi.
Reklam
Bir fincan çay
Düşünceli düşünceli başını eğerek duraksadı. "Yenidendoğan Ejder hakkında bildiklerime bakarak, Leydim," dedi yavaşça, “cesedinin başında üç gün oturmadan onun öldüğüne inanmam."
Richard
Gökyüzünü çoktan görmüş bir oğlandan hepten kör bir adam yaratamazsın.
Yirmi Üçüncü Bölüm
"Bazen acı, hâlâ insan olduğumuzun en iyi hatırlatıcısıdır."
Sayfa 192Kitabı okudu
On Yedinci Bölüm
Bakışlarım başka yöne kayıyor ama o hâlâ beni izliyor. Ona bakarak ağzımı açıyorum. "Gözlerin güneşe benziyor." Gülüyor, eskisinden daha hafif bir şekilde. İçten. "Garip bir söz. Seninle ilgili her şey garip. Gözlerim güneşe benziyor." diye tekrarlıyor gökyüzüne bakarak. "Biliyorsun, güneşe benzeyen biri varsa o da sensin." "Ben mi?" "Tehlikeli, yoğun, yanan bir ateş topu? Evet, kulağa sen gibi geliyor." Gülme sırası bana gelmişti, ben de gülüyorum. "Ya da belki fırtınaya daha çok benziyorsundur. Aynı anda hem korkutucu hem de güzel."
Dokuzuncu bölüm
"Silahın böyle geri tepmesine izin veremezsin. Sabit tutmalısın." "Peki onu nasıl yapacağım?" "Öncelikle ellerini daha yukarı kaldır. Ve daha sıkı kavra." Dediğini yapıyorum ama ikinci atışım da daha iyi değil. "Kasların var, değil mi?" Yüzünün bana dönük tarafına ters ters bakıyorum. "Şanslısın ki şu anda meşgulüm, yoksa yumruğu yerdin.” "Kasların küçük bir hatırlatıcısı olarak, sanırım?" "Aynen öyle."
Reklam
"Öyleyse sanki kurbanlık bir koyunmuşum gibi neden benim gırtlağımı kesmek istedin?" diye sordu çocuk. "Eğer o adam ortaya çıkıp senin kolunu tutmasaydı, Tanrı ondan razı olsun, şimdi eve bir ceset götürüyor olacaktın." "Fikir Tanrıdan çıktı. Kanıt istiyordu." "Neyin kanıtını?" "İmanımın kanıtını. İtaatkarlığımın kanıtını." "Peki bu ne biçim bir Tanrı ki bir babaya öz evladını öldürmesini emrediyor?"
Kaybedenler Gündemi Yakalıyor
“Şehrin kanser olduğunu söylüyorsun,” dedi Beverly. “Hayır. Tedavi edilmeyen kanser er geç öldürür. Derry ölmedi aksine refaha kavuştu... Dikkat çekmeyecek, haberlere yansımayan bir refah bu. Sık sık kötü olayların yaşandığı az nüfuslu bir eyaletteki ufak bir şehrin refaha kavuşmasından bahsediyoruz. Ve aynı şehirde çeyrek yüzyılda bir dehşet verici şeyler yaşanıyor."
Sayfa 482Kitabı okudu
2
Herkesle samimiydim... ama kimseyle arkadaş değildim.
Otuzuncu Bölüm
Kissen homurdanınca Skedi gözlerini açıp ona baktı. Pelerinini üstüne çeken Kissen, "Sen uyanık mıydın?" dedi. "Tanrıyım ben, uykuya ihtiyacım yok." "O zaman bu nöbetleri niye biz tutuyorduk?" Skedi küstahça, "Bana güvenmediğiniz için." dedi.
Sayfa 324Kitabı okudu
Yirminci Bölüm
"Onu önemsiyorsun, değil mi?" diye sordu. Kissen kıpırdanıp çenesini ovuşturdu, zayıflıklarının fark edilmesinin onu rahatsız ettiği açıktı. "Bir zamanlar ben de kayıp, küçük bir kızdım." dedi bir süre sonra göğsüne dokunarak. "Kimse bu dünyada yalnız olmayı hak etmiyor."
Sayfa 230Kitabı okudu
208 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.