"Yusuf sen neden okumak istemiyorsun?"
"Okumak öğrendim ya! Daha ne okuyayım!"
"Canım bu kadar yetmez. Bu dünyada birçok şeyleri bilmek lazım!"
"Sırası düştükçe bilenlerden öğrenirim!"
"Hocadan öğrenmek daha iyi değil mi be oğlum!"
Hoca, çocuğun aklına ve gözlerinin önüne gelince dudakları elinde olmayarak bir büküldü. Kaşlarını kaldırdı:
"Hocanın bildiği birisinin işine yarasa, kendi işine yarardı. Sen bile okudun da ne oldun sanki?
Konuşmaya ne lüzum vardı? Bütün güzel laflardan ve hoş insanlardan sıkılan bu mahlukları, birbirinin sessiz mevcudiyeti, yorgunluk verecek kadar doyuruyordu.