Ah, şöyle at sırtında el değmemiş dünyaları dolaşıp ormanın berrak havasından göğüslerini doldurarak derin nefesler almak,bir pınar gözesinden lezzetli sular içmek, tabiatın sunduğu nimetleri devşirmek,avlanmak, koşmak, yürümek, gezmek, seyretmek, öğrenmek yok muydu?!..Çok yaşayan değil çox gezen bilirdi elbet,yıldızlara elini uzatıp,ormanlara karşı haykırmak, bir atın sağrısına yapışıp rüzgar gibi uçmak yok muydu?!..