“Demek, sandığım kadar yalnız değil insanlar. Herkes birbiriyle konuşuyor. Lütfen diyorlar, özür diliyorlar, birbirlerine bu küçücük kelimelerle ilmikler atıyorlar. Bu küçük küçük ilmiklerle yekpare bir dantela oluşturuyorlar. O zaman aradaki boşlukların gerekliliğini de anlıyorsun. Her şeyin gerekli olduğunu ve gerektiği kadar olduğunu.”