… bir keresinde pantolonumu çekerek oturur, elimdeki gazeteyle dergiyi karanlıkta boş koltuğa yerleştirirken elim Füsun’un elimi bulup tutmakta gecikince, Füsun’un güzel eli sabırsız bir serçe gibi kucağıma çıkmış, karnımın üzerinde, neredesin der gibi bir an açılmış, aynı anda elim ruhumdan da hızlı davranarak ona hasretle sarılmıştı…