Namaz sureleri ayet ayet ve yazarın çıkarımlarıyla açıklanmış ama öncesinde Arapça hâli tam kelime anlamlarıyla verilmiş. Gerektiğinde surede anlatılan olay hakkında bilgiler verilmiş, bilmediğim küçük ayrıntıları öğrenmiş oldum. Sureleri birbirine bağlayarak bunun önemine vurgu yapılmış.Başucuma koyduğum ve manevi açıdan toparlanmak için arada elime alıp göz atmak istediğim bir kitap.
..Ama sanki bir çember gibi düşünmemiz gerekiyor. Felak ve Nas’tan sonra tekrar başa, Fatiha’ya. Yani Kur’an bitti demek yok. Çünkü Müslüman Kur’an’ı bitirip rafa kaldırmaz. Kur’an’ın işini bitirip Kur’ansız, kitapsız yaşayamaz.
Aslında birbirimizin gözleri önünde fânileşen, parça parça ölen, gün gün yitip giden, fâniliğe doğru olan hayat eğrisinin bir temsilini oynayan insanlarız.
Sözün özü: İyiliğe nezaketin, bilgiye üslubun, imana muhabbetin, dindarlığa görgünün eşlik etmesi beklenir. Bütün bunlar, “edep” dediğimiz harç cümlesindendir.
Kitapta birer ikişer sayfalık kesitler, ardından birer sayfalık boşluklar var. Açıkçası kağıt israfı yapılmış, bu yönden sinirimi bozdu. Yazarın ilk kitabı olduğu için acemiliği çokça hissedebiliyorsunuz. İlk bu kitabından başlamak istedim böylece kaleminin gelişimini izleyebilirim diye düşündüm, beklentimin altındaydı.
Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem ile bir kişi arasında şöyle bir konuşma geçti:
- Ey Allah’ın Rasulü! İyiliğe en layık kimdir?
- Annen!
- Sonra kim?
- Annen!
- Sonra kim?
- Annen!
- Sonra kim?
- Baban.
(Buhari, Edeb 2)