Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sonay Yetimoğlu

Yaşam süresinin uzamasının toplumsal açıdan bir başka önemli sonucu da çalışan nüfus başına düşen emekli sayısının yükselmesidir.Bunun doğal sonuçları, emeklilik maaşlarının düşmesi, emeklilere verilen hizmetlerin kalitesinin bozulması , aktif nüfusun daha uzun süre çalışmak zorunda kalması ve onlara verilen hizmetlerin de sınırlanmasıdır.
Reklam
Uzun ve sağlıklı bir hayat sürdürmeye uzanan yol , karmaşık ancak tesadüfi olmayan özellikler taşır.Kişilik özellikleri, iş ortamı , davranışlar , sosyal gruplar , temel beceri ve yetkinlikler sağlık ve uzun hayat konusunda belirleyicidir.
Olgunluk yolculuğu , kişinin hayatı boyunca sorumluluk üstlenmesi ve bunun için hazzını ertelemesiyle gerçekleştirilir . Oysa günümüzde insanların varlık nedenleri , haz ve anında doyum elde etmeye dönüşmüş durumda . Böylece duygu tatminine dayalı , dürtü temelli bir hayat , norm oldu .

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilincin bulanıklığında uçup giden , duruluğundaysa varlığı gerçekleştiren zamanı nesnenin kıpırdanışından ayırabildi.Nasıl olursa olsun boşluğu hep tamamlayan ırmağın akışındaki huydu bu .
Arızaların tümü kadını anlayamamaktan kaynaklanıyor demek ? Öyle değil mi ?İlerlemenin yükü de kadına yükleniyor.Hep çağdaş kadının nasıl olması gerektiğini düşünüyoruz.Bir de çağdaş erkeğin bu kadın karşısında nasıl davranacağını düşünsek iyi olur.
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
“Bir kadının kırmızı bir elbise arzu etmesi korkunçtur; çünkü günahların ilki, öncelikle kadın olduğunu fark etmekti ve her şey gibi bu da bir hakikattı.Günahların ikincisi , kendini ifade edebilen diğer kadınlardan biri olduğuna safça inanmaktı.Günahların üçüncüsü, aslında bir arzu duyulabileceği ve bu arzuyu sonunda mutlaka dile getirebileceği fikriyle kendini avutmaktı.Günahların dördüncüsü, kişinin sadece kendisi için var olabileceğini fark ettiren bir arzuyu beslemekti.Günahların beşincisi, tek başına var olmayı istemekti ve günahların altıncısı, buna inanmak istediğini safça dile getirmekti.Günahların yedincisi de , kadının bir birey olduğu fikrini ortaya çıkarmaktı .”
İnsani duyguların en mühimi merhamet, en mühim davranış ise affetmektir.
Sayfa 150Kitabı okudu
O halde dokunmanın gücünden bahsediyorsak , sadece teşvik, yüreklendirme , kuvvetlendirme ve ötekilerle bağ kurma gibi olumlu veçheleri konuşmayacağız .Dokunamanın gücü , insanları ezen, aşağı çeken ve cesaretini kıran olumsuz bir güç de olabilir . Zorla dokunma , bir şiddet edimidir.
İnsanlar korku ve bilgisizlik yüzünden nefret eder. Nefret ettikleri insanları tanımaya başlarlar ve ortak çıkarlarına odaklanırlarsa bu nefreti yenerler .
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
Ekmeğe benzer aşk.Sonsuza dek her gün yeniden yoğurulup pişirilmelidir . Tazeliğini kaybederse anlamı da kaybolur.
Sayfa 163Kitabı okudu
Bütün mesele ölçülü olmakla ilgili .Ölçüsüz saygı yalakalık olur.Ölçüsüz ihtiyat korkaklık olur. Ölçüsüz cesaret gaddarlık olur. Ölçüsüz dürüstlük kabalık olur.
Eğer bir insan , hem çalışkan hem akıllı ise takdir et ; çalışkan fakat akıllı değilse dikkat et ; akıllı fakat tembel ise ikaz et ; hem akılsız hem tembel ise terk et
Bağımsızlık , kişinin kendi başına başarabileceğini , kendi yeteneklerine, kendi yargısına güvenebileceğini öğrenmesinden kaynaklanır .
Sayfa 126Kitabı okudu
Bu kitabın savı, kişisel , ruhsal bağımlılığın ( başkalarının bakımı ve gözetimi altında olmaya yönelik derin arzunun ) , bugünün kadınını engelleyen temel güç olduğudur. Kadını, aklını ve yaratıcılığını tam olarak kullanmaktan alıkoyan ve büyük ölçüde bastırılmış tutumlardan ve korkulardan oluşan bu olguya , Sindrella Kompleksi diyorum . Sindrella gibi , bugünün kadını da hala dışarıdan bir şeylerin kendi yaşamlarını dönüştürmesini istiyor .
447 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.