Sercan B.

192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Erhan Bener'in Böcek kitabının ikinci baskısını sahaftan almıştım. Alalı çok oldu ama okuması bugünlere kısmet oldu. Tam da ülkenin tekrar girdiği dar boğaz söz konusuyken devletin zararlı vatandaşı "temizlenmeli" olarak bakması açısından da incelenecek bir roman okudum. Bireyin gerçeğinden toplumun gerçeğine yumuşak geçişlerle 12 Eylül'e giden süreci çarpıcı ele almış. Karikatürize edilen baş kahramana bir süre sonra acımaya başlıyorsunuz. Öyle ki eşinin bile ona yaptıklarını duyunca engel olasınız geliyor. Sonunda ne düşüneceğinizi ise roman boyunca yaptığı gibi size bırakıyor Erhan Bener.
Böcek
BöcekErhan Bener · Adam Yayıncılık · 1982123 okunma
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yazardan okuduğum ilk kitaptı. Tamamen varoluşçu ilerledi. Sonunda Sartre'ın kahramanı gibi mi olacak? Benzer yönleri var gibi geldi. Samimi bir metindi. Arkasına aldığı nükleer savaş tehdidi fonunun bebek ve bebeğe bakan ebeveynlerle birlikte verilmesi muazzamdı. Baba adayları için doğum süresince okunacak eser değil. Yaklaşmayın bile. Çünkü çok etkiliyor.
Kişisel Bir Sorun
Kişisel Bir SorunKenzaburo Oe · Can Yayınları · 1994938 okunma
360 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Napoli Romanları'nın birinci kitabı bitti. Çocukluk ve gençlikten bahseden serinin ilk kitabında yoğun bir kişi kadrosu var. Kitabın başında bu kişilerin kim oldukları ve aileleri belirtiliyor. Elena Ferrante bir kişi mi yoksa yazarlar ekibi mi var hala tartışılıyor. Üslupta belli olurdu diye düşünüyorum. Yine de tetikteyim. Yoksulluğa değinmesi, İtalya'nın siyasi geçmişine belli belirsiz açılmasıyla klasik bir genç kız romanı değil. Ancak gördüğüm kadarıyla kadın okurlar daha çok sevmiş. Dünyada da aldığı tepkiler çok iyi . Bestseller romanlara genelde mesafeliyimdir. Ancak bir romancının imzası olan orijinal detayları yakalayabilmesiyle bu roman serisi kendini bana sevdirdi. İkinci kitap için sabırsızlanıyorum.
Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım
Benim Olağanüstü Akıllı ArkadaşımElena Ferrante · Everest Yayınları · 20151,639 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
88 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Öznur Unat'ın Palaçinka kitabını bitirdim. Kitaba adını veren Palaçinka biraz klişe ile başlıyor açıkçası. Meyhane ya da alkollü restoran ortamı yazarların ilk uğrak yeri oluyor metinlerde. Öyküde yeme-içme ile ilgili ifadeler değerli. Kadın öykücünün kitabı olunca işin mutfağından konuşabiliyor. En sevdiğim hatta tam anlamıyla bu olmuş dediğim Ay Tutulması öyküsü oldu. Uzun bir öykü olan bu öykünün büyüleyici bir havası var. Hem kadın sorununu irdeleyip hem de halk anlatısı üslubu bozulmadan kotarılmış. Erkek karakterleri yazmada başarılı buldum Unat'ı. Ancak uzun öykülerde romana yakın bir şekilde karakteri detaylı anlatıyor. Romandan beklediğimizi burada beklemediğimiz için de eldeki fazla bilgiler neden verildi anlayamıyoruz. Yine yemek ifadeleriyle gidersek bu öykülerin fazlalıkları alınmalıydı. Son öykü olan Floyen Tepesi hem uzunluğu hem fazla mektuplarla kurgulanmasıyla tartışmaya açık kalmış. Alıntılanacak söz yazmıyor Unat. Bu açıdan dili yormuyor. Cümleler ağzımızda gezmiyor. Ancak ödül kararı biraz fazla mı olmuş emin olamadım.
Palaçinka
PalaçinkaÖznur Unat · Vacilando Yayınlar · 202244 okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
"Ben ne okudum ? Ben mi okudum , bir başkası mı? "dedirtecek bir kitap. Aslında tarihsel olarak bildiğimiz olaylar haylaz bir antikacı anlatıcının elinde öyle güzel bozuluyor ki ( ya da tamir mi ediliyor?) kendine hayran bıraktırıyor. Antikacı dememin sebebi kitapta böyle bir karakter olması değil. Anlatıcı resmen zamanın uçlarını yeniden bağlarken gereken eşyaları ve kişileri antikacı gibi topluyor . Birçok ülkeye, özellikle"özgür ve hümanist" Batı'ya (!) lafını esirgemezken kendi ülkesinin politikalarını da es geçmiyor. Belki de hepimizin düşünü gerçekleştirmeye çalışırken anlatıcı kendini tüketiyor. Filolog olmasından dolayı Gospodinov yeteneklerini öyle güzel sergilemiş ki hayalde romanı ne kadar zorladıysa dilde de zorlamış. Bu zorlamayı ses düzeyine kadar indirebilmiş. Beni en çok etkileyen tarafı alanım olmasından dolayı bu kısmı oldu. Tabii bunu yaparken romanda ana konuyu işlerken takip ettiği temel hattan sapmadan vermesi de romancı olarak başarısını ortaya koyuyor. Normalde hızlı okuyan biriyim. Bu romanda her cümleye dikkat etmek istedim. Gereksiz cümle var mı diye titizlikle baktım. Romanda hormonlu anlatım yok. Her bölümdeki cümleler güçlü bir ordu gibi anlatıcının amacına hizmet etmiş . Booker ödülü alan Zaman Sığınağı, folklorik ögeleri ve pek bilmediğimiz Bulgaristan tarihine açılmasıyla da farklı bir eser.
Zaman Sığınağı
Zaman SığınağıGeorgi Gospodinov · Metis Yayıncılık · 0505 okunma
Reklam
Reklam
130 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.