Kitabı kokladı. "Kitapların hindistancevizi veya yabancı bir diyardan gelen bir baharat gibi koktuğunu biliyor musun? Küçükken onları koklamaya bayılırdım. Tanrım, bir zamanlar öyle çok güzel kitap vardı ki.. biz onları bırakmadan önce.."
Sizden vazgeçmeyi reddeden, çırpınmayı bırakıp batmaya karar verdiğiniz bir anda elinizden tutup sizi yukarılara çeken bir kardeşe nasıl teşekkür edersiniz?..
Bunun kelimeleri yok..
Sinirsel çöküşün meselesi şu ki, böyle bir şey geçirdiğiniz ne kadar bariz olursa olsun, her nasılsa size bariz görünmez. Bir şeyim yok, diue düşünürsünüz.