Birini anlamak istiyorsak ilkin ona hoşgörüyle ve peşin hüküm vermeden yaklaşmalı, sonra da onun düşüncesine temel olan birikimlere eğilmeliyiz. Bunun için de işin kolayına kaçmamalıyız. Kişiler için böyle olduğu gibi olaylar, durumlar, nesneler için de böyle davranmalı; onları yönlendiren etmenler üzerinde durmalıyız. Kısacası evrendeki her şeyi hayranlıkla seyretmeyi bilmeliyiz. Değerliyi, yüceyi ayırmanın bir yoludur bu. Sonra değerli ve yüce şeyler karşısında eğilmenin, insanlan birbirine yaklaştırdığını da unutmamalıyız.
Kol bacak sağlamlığı yiğitliğin değil hamallığın şanındandır... Her insanın ölçüsü, değeri yüreğinde, istemindedir asıl. Yiğitlik, kolun bacağın değil, yüreğin, ruhun sağlamlığındadır...