Kübra
@Tukenmeyenumut09
Y. Lisans
Ankara
13 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Devlet
Milleti bilirdi Osmanlı ama milliyetçiliği bilmezdi. Farklı milletler bir arada fakat birbirine dönüşmeden yaşardı onda. Benzeyecekleri değilse de bütünleşecekleri tek şey Osmanlı kimliğiydi. Kendileri olarak, dillerini, dinlerini ve kültürlerini muhafaza ederek Osmanlı olmuşlardı. Ama Osmanlılık söz konusu olduğunda bu farklılıkların da bir anlamı kalmazdı. Bu devlet, Rum ile Ermeni arasında bir fark gözetmez, onları Türk’ten ayırmayı da aklına getirmezdi. O zamanlar, Osmanlı olmak, Rum olmaktan önce gelirdi ve Rum olmak Arnavut olmaktan, o da Türk olmaktan farklı değildi. Devlete hizmet ettikleri müddetçe kim olduklarının önemi yoktu, İslam bile devlet kademelerinde yükselmek için şart değildi.
Sayfa 72Kitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
176 syf.
·
Puan vermedi
Acıların köklerini besleyen tek bir güç varsa, o da bu anın ötesinde öğrenmeyi reddetmektir.
Sayfa 147Kitabı okudu
Bir kadını sevmek isteyen eşin, onun evcilleşmemiş doğasını da sevmesi gerekir. Eğer kadın bu öteki tarafını sevemeyen ya da sevmeyecek olan bir eş alırsa, mutlaka bir şekilde paramparça olacak ve tamir edilmeden sakat bir şekilde kalacaktır.
Sayfa 147Kitabı okudu
Sevgili, ruhsal özlemden yola çıkılarak seçilmelidir. Sırf önümüzde durduğu için ağzını sulandıran bir şeyi seçmek, ruhsal benliği asla doyurmayacaktır. Sezgi de zaten bunun için vardır; ruhun doğrudan habercisidir.
Sayfa 130Kitabı okudu
Kıskanç cadılar korosuna değerini kanıtlamaya çalışmanın yararsız olduğu açıktır ve göreceğimiz gibi, bu aslında erginlenmeyi de sekteye uğratır.
Sayfa 103Kitabı okudu
Etrafımızda dönüp duran zulmü algılamak yerine, kusurlarımız üzerine odaklanmaya ısrar ettiğinde, biz de tıkanıp kalırız. Bununla birlikte, bir şeyi enine boyuna ve her açıdan görmek sezgi gerektirir, ama aynı zamanda gördüklerine dayanma gücü de ister.
Sayfa 102Kitabı okudu
Kendimiz olmamız, diğer pek çok kişi tarafından dışlanmamıza neden olur, buna karşılık başkalarının isteklerine boyun eğmemiz de kendi kendimizden sürgün edilmemize yol açar.
Sayfa 101Kitabı okudu
Arketipsel olarak kemikler, hiçbir zaman yok edilemeyeni temsil eder. Kemiklere dair öyküler de esas olarak psişedeki yok edilmesi zor olan bir şeye ilişkindir. Sahip olduğumuz ve yok edilmesi zor olan tek şeyse, ruhumuzdur.
Sayfa 72Kitabı okudu
Yaratıcı Anne her zaman Ölüm Anne’dir ve bunun tersi de geçerlidir. Bu ikili doğa ya da ikili görev nedeniyle bizi bekleyen en önemli iş, çevremizde ve içimizde neyin yaşaması, neyin ölmesi gerektiğini anlamayı öğrenmektir. Yapmamız gereken, ikisinin de zamanlamasını kavramak; ölmesi gerekenleri ölmesi için, yaşaması gerekenlere yaşaması için izin vermektir.
Sayfa 47Kitabı okudu