Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tuğba Türker

Bazen yanından geçiyor insan yazgısının, bazen elinden tutuyor ama bunun kaderi olduğunu bilmiyor. Tam yakalayacak gibi oluyor ama uçup gidiyor. Sonra bir gün, hiç hesapta yokken, hiç beklemezken başka alemlerdeki seyrini tamamlıyor senin olan şey, çıkıp geliyor ve seni buluyor.
Reklam
Taşra sessizliği diye bir şey var, bu sessizliğin içinde tozlu yollar, yıkık dökük ama bir kenarı çiçekli evler ve güneş dolanır sadece. Zaman şehirdeki gibi hızlı akmaz Anadolu’da, yollarda sürünür saatler, saat bir mi, iki mi, üç mü kimsenin işi değildir. Vakit aheste akar.
Birden bana garip bir şey oldu; önce çevremdekileri görmemeye başladım, sonra yüzü kayboldu, galiba tam gözlerimin karşısında sadece onun gözleri parlıyordu, sonra bana bu gözler benim içimdeymiş gibi geldi, her şey bulandı,hiçbir şey görmüyordum. Bu bakışın bende yarattığı korkudan ve hazdan kurtulmak için gözlerimi kapatmak zorunda kaldım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Temelli yitirdiğimizi yeniden bulmaktan umudu kesmeliyiz.
Sosyal sınıf, bireysel eylemleri sınırlar ve dönüştürür. Yaşadığımız hayatlar bu nedenle ne eşittir ne de özgürce seçilmiştir.
Reklam
Biyolojinin size verdiği beyindir, yaşam onu akla dönüştürür.
Her şey geçip gidiyor. Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde “insan” dünyasında tek gerçek şey bu. Her şey geçip gidiyor.
Gerçek korkak mutluluktan bile korkar. Pamuk yün bile yaralar onu.
Hem güzel hem de dehşetli bu fani dünya Ademin sırtına sonsuz dert yükler
Ölümler ve toplu ölümler arasında geçiyor günlerimiz... Farkında olmadan, giderek yükselen sayılarda ölüme alışıyoruz.
Reklam
Kısacası ne olursa olsun, çocuğun mayası iyi olsun. Koşulsuz sevginizle bunu sağlayın; gerisi teferruat. Halil Cibran’ın, Ermiş adlı kitabında çocuklar üzerine söylediği bu sözler rehberiniz olsun: Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil, Onlar kendi yolunu izleyen Hayat’ın oğulları ve kızları. Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller. Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil. Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır. Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil. Çünkü ruhlar yarındadır, Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz. Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları Kendiniz gibi olmaya zorlamayın. Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur. Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar. Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar. Okçunun önünde kıvançla eğilin Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.
Maalesef günümüzde gelişimin yerini, başarı almış durumda. Aynı şekilde, öğrenmenin yerini not, keşfetmenin yerini ödev, eğitimin yerini diploma, bilgeliğin yerini bilgi, okumanın yerini okul, düşünmenin yerini bilmek, oyunun yerini oyuncak, oynamanın yerini yarışmak almıştır.
Oyuncak almak kolaydır ama çocukla uzun uzun oynamak doğru ve dolayısıyla zor olandır. Mutlu ve başarılı çocuk yetiştirmenin en önemli prensibi, kolay olanı değil, zor olsa da doğru olanı yapmaktır.
Bazı öğretmenler kısa vade düşünür. Müfredatı yetiştirir ama öğrenciyi yetiştiremez. Amaç işleri değil, her zaman çocuğu yetiştirmek olmalı.
Gerçek sevgi bireyi sever, yapay sevgi davranışları sever. Başarılı olan çocuk, başarısıyla (davranış) kabul gördüğünü düşündüğü için kendisini değersiz hissediyor. Kabulünü sürdürmek için sürekli başarılı olmak istiyor. Sürdürülebilir bir mutluluk kaynağı olmuyor.
1.297 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.