Kitabın ismi çok iddialı. Kitapla ilgili en iyi yorum, Judith Herman'ın kitabın kapağında yaptığım yazan yorumu aslında."Bir bilim insanının tükenmeyen merakını, bilgeliğini ve gerçekleri söyleme tutkusunu bir arada sunan bir başyapıt" Başyapıt kelimesini çıkartarak imzamı atarım bu cümleye. Kitap, travma yaşayan insanların neden travma yaşadıklarını ve nasıl iyileşebileceklerini anlatıyor. Güzel de anlatmış yazar. Konuya merakınız yoksa okumanızı önermem. İsmine aldanıp farklı sağlık sorunları beklemeyin. Ben beklemiştim de o yüzden uyarıyorum. Kitapla ilgili aldığım notları aşağıda paylaşıyorum.
Travma, tanım olarak katlanılamaz ve dayanılmazdır. Afetler sırasında küçük çocuklar genellikle davranışları anne babadan alır. Kendilerine bakan kişiler, sakinliğini koruyup, ihtiyaçlarına karşı sorumlu davrandığı sürece, korkunç olaylardan ciddi psikolojik yaralar almadan kurtulurlar.
Size kimse sevgi dolu gözlerle bakmadıysa ya da sizi gördüğünde yüzünde kocaman bir gülümseme yayılmadıysa, kimse size yardım etmek için koşmadıysa siz de kendinizle ilgilenmenin başka yollarını bulursunuz. Uyuşturucu, alkol, aşırı yemek, antideprasan, oyun oynama vs? Sevgi açlığı tanımlanmış gibi. Travma yaşayanlar, yıllar geçse de anılarını dünmüş gibi anlatırlar.
Travmatik stres, şimdiki anda tam olarak yaşayamama hastalığıdır.