Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Azad B

Şimdiyse sınav kâğıdını doldurmuş ve zilin çalmasını bekleyen bir öğrenci gibiyim. Ve o öğrenci gereksiz, nedensiz ne kadar hareket yapıyorsa dakikaların üstünden atlayabilmek için, ben de en az o kadar nedensiz davranıyor ve bekliyorum. Zilin çalmasını. Gömülmeyi. Parçalanmayı...
Reklam
Cehalete geri dönüşün cehaletten çıkmaktan çok daha zor olduğunu, hafızamın rahatsız eden darbesiyle anlamıştım.
Azad B
Bir kitabı okumaya başladı
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday
8.5/10 · 26,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Unutmazsan maziyi intikam alır hatıralar. Aydınlık bir geleceği karanlık bir geçmişe kaptırmayalım.
282 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig
8.3/10 · 54,4bin okunma
Reklam
"Yalnızca algılayabildiğimiz kadarını biliriz. Deneyimlediğimiz her şey, en nihayetinde, algılayabildiklerimizden ibarettir. 'Neye baktığın değil, ne gördüğün önemlidir?"
Tıpkı aynı anda basılan iki müzik notasının müziği ileri götürmesi gibi düşüncelerimizdeki, fikirlerimizdeki ve değerlerimizdeki uyumsuzluklar bizi araştırmaya, eleştirmeye ve yeniden değerlendirmeye mecbur eder.
"Zerre içinde zerreyim, ben kendimi bilmez miyim?” Yani işin sırrı kendini bilmekte. Değişmek istiyorsan eğer bileceksin kendini, Neyi terk ettiğini bileceksin. Neyi terk ettiğini bileceksin ki neye kavuşmak istediğini bilesin."
Reklam
Ama belki de bütün hayatlar böyleydi. Görünüşte en yoğun ve yaşamaya değer hayatları yaşayanlar bile en nihayetinde kendilerini böyle hissediyorlardı belki. Dönümler boyu hayal kırıklığı, tekdüzelik, acı ve rekabetin içinde tek tük birkaç mucize ve güzellik vardı.
Doğanın bir parçası olmak yaşama isteğinin de parçası olmaktı. Bir yerde uzun zaman kaldığınızda, dünyanın ne kadar büyük ve uçsuz bucaksız olduğunu unutuyordunuz. O enlem ve boylamların uzunluğunu algılayamıyordunuz. Kendi içimizdeki uçsuz bucaksızlığı da algılayamadığımız gibi, diye düşündü Nora. Ama o uçsuz bucaksızlığı hissettiğiniz, bir şey onu ortaya çıkardığı anda umut beliriyor ve isteseniz de, istemeseniz de, kayalara yapışan likenlerin inatçılığıyla size yapışıyordu.
Şems-i Tebrizi
“Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”
Direnme gücü, dikkatimizin kolayca dağılabildiği bir hayatta odağımızı koruyabilme yeteneğidir. Bedenimiz ve zihnimiz sınıra dayandığında bile yaptığımız işe yoğunlaşmayı sürdürmek, dikkatimizi dağıtmadan, etrafa bakıp birilerinin bizi geçebileceğinden endişe etmeden kendi kulvarımızda yüzmeyi sürdürebilmektir...
"Benim burada ne işim var?" diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Bir labirentin içindeymişsiniz ve kaybolduğunuzdan eminmişsiniz de, her bir dönemeci kendiniz yarattığınız için bu tamamıyla sizin suçunuzmuş gibi hissettiğiniz?
587 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.