Hayat seni hep bir şekilde hayal kırıklığına uğratacak. Birilerini seveceksin ve ne kadar uğraşsan da elinden alıp götürecek onları.
Birşeyler için mücadele edecek ancak başaramayacaksın. Bunu anlamana gerek yok; bir şeyleri değiştirmeye çalışmana da.
Sadece senin elinde olmayan şeyleri kabullenmeli ve kendi başının çaresine bakmalısın.
Kimi düşünceler insanın zihnine kronik bir hastalık gibi yerleşir. Onlardan kurtulduğunuzu sandığınız an, aslında daha karanlık bir şeye dönüştüklerini fark edersiniz.
Kitapta tavşanlar, insanlardan yemek alan ve karşılığında aralarından birkaçının aynı insanlar tarafından öldürülmesine müsaade eden bir tavşan sürüsü ile karşılaşır.
Bu tavşanlar, sistemle mücadele etmeyi bırakmışlardır. Çünkü özgürlük savaşını kaybetmek ve parmaklıklar üzerlerine kapanmadan önceki hayatlarını unutmak, dünyada sığınacak yer ve yiyecek bulabilmek için savaşmaktan daha kolaydır.
Aralarından bazılarının feda edilmesinin, çoğunluğun geçici bir süre rahat etmesine değeceğini düşünürler.
Annem bir defasında bana eğitimin herkese nasip olmayan bir ayrıcalık olduğunu söylemişti, ama yanılıyordu. Bu bir ayrıcalık değildi. Olmamalıydı. Bir haktı bu.
Tıpkı geleceğe sahip olma hakkımız gibi.
... küçüklüğümden beri saadeti israf etmekten korkar, bir kısmını ilerisi için saklamak isterdim.
Bu hal gerçi birçok fırsatları kaçırmama sebep olurdu, fakat fazlasını isteyerek talihimi ürkütmekten her zaman çekinirdim.