Yazılacak çok şey var aslında... bu kitabı daha önce neden duymadım ya da duydum da umursamadım mı acaba? Rüzgar gibi geçti, Irvın D.Yalom’un Bir Psikiyatristin
Anılarını okurken karşıma çıkmıştı, okuduğum kitabı yarıda bırakarak başladım çok merak ettiğim bu serüvene Scarlett, Melly ve Rethh Buttler hayran olduğum karakterler... Mutlaka okunması gereken bir kitap . Elimden düşüremediğim her yere götürüp de ilk fırsatta bir cümle de olsa okurum diye yanımdan ayırmadığım, bir uzvum olan bir kitap, Monte Krsito Kontu gibi. Kitabın gittiğine çok üzülüyorum çünkü bitmedi kitap gitti fikrimce. Sabahları uyanınca bir iki sayfa okuyacağım kitap değil , iş çıkışı parkta okuyabileceğim kitap da değil, iş yerinde çalışırken bunalıp da elime aldığım bir kitapta değil, akşamlarımı sadece zamanımı ona ayırdığım bir kitapta değil, yastığımın yanında olan bir kitap da değilsin artık çünkü bitirerek veda ettim bu kitaba...Karakterler geri de kaldı, çıktılar gibi hayatımdan.Retth Butler seni şimdiden özlemeye başladım. Bir kadının nasıl sevileceğini senden öğrendim. Scarlett senin başaramayacağın bir şey yok hayatta.
Kitap sadece aşk kitabı değil. Büyük bir savaş, yıkım da var bu kitapta yazsam paragraflar olur. Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum, okumalısınız, okumalısınız, okumalısınız. Aklımdan bu bölüm silinmeyecek eminim Retth’in Scarlett’e aldığı yeşil şapka. Sen çok güzel bir adamdın, babaydın, aşıktın Retth Butler çok, çok.