Sevmek dokunmaktır , ötekine katkıdır. Ama duygusalık öyle değil. Duygusallık ötekinin kölesi olmaktır. Beyni çalışmaktan alıkoymakdır. Allah'ın bizi,"ilahlara boyun eğmeyin " diye sık sık uyarmasının özü de budur. Duygusallıkla etrafınızdaki insanları ve eşyaları kendinize ilah yapmayın demektir .
Ruh, beden dediğimiz aparatla şu âlemi idrak eder. Bilinç onun fark edişidir. Akıl aparatıyla anlar, vicdanla tartar, karar verir, hayal ile plânlar yapar, hafıza ile bilgi depolar, kalp ile sever.
insan o kadar muazzam yeteneklere sahiptir ki şu evren ve içindeki gelişmeler, onun iradesi ve aklı karşısında ancak bir oyun hamuru gibidir. Üstelik kendi gücünü aşan hallerde "her şeye kâdir olan"dan yardım isteme yetkisine sahiptir.