Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeşim Sarıdağ

Yeşim Sarıdağ
@Yesimsaridag
Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır.Bu da gösterir ki, zaman ve mekân, insanla mevcuttur.
Reklam
Yalnızca seçme hakkı, hatta kadın hakları için savaşmak yetmez. Gerçekten adil bir toplum istiyorsak, bunun ötesine geçmek zorundayız
Sayfa 189Kitabı okudu
Dünya kördür. Senin de oradan geldiğin belli. Siz canlılar, her şeyin sebebini gökte buluyorsunuz. Sanki onun her şeyi kendisiyle beraber sürükleyip götürmesi mutlaka lazımmış gibi. Eğer böyle olsaydı istemek yetinizden eser kal- mazdı, öte yandan iyi bir davranışın insana zevk vermesi, fena bir davranışın da acıya mal olması doğru bir şey olmazdı
Sayfa 413

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Belki de insanlar kendi kendilerini düşünmek, hayaller kurmak için yeteri kadar yalnız kalamadıklarından anlayışsız oluyorlardı
Sayfa 130Kitabı okudu
Hakikati arzularız, fakat içimizde sadece belirsizlik buluruz. Mutluluk arar, fakat içimizde sadece sefalet ve ölüm buluruz.
Reklam
Bir dağı vadisiz düşünemiyor olmam, bir yerlerde bir dağın ve vadinin bulunacağı anlamına gelmez, sadece bir dağ ile vadinin, bir yerlerde bulunsalar da bulunmasalar da, birbirinden ayrılamayacağı anlamına gelir. Oysa Tanrı'yı varoluşsuz düşünemiyor olmam , varoluşun Tanrı’ dan ayrı düşünülemeyeceğini ve bu yüzden de Tanrı'nın gerçekte varolduğunu gösterir. Bunun böyle olmasını sağlayan, yani herhangi bir şeye herhangi bir zorunluluk yükleyen benim kendi düşüncem değil, tam tersine eşyanın tabiatı, yani Tanrı'nın mutlak varoluşu benim böyle düşünmeme neden oluyor. Çünkü ben bir atı kanatlı ya da kanatsız tasavvur etmekte serbestim, ama Tanrı'yı varoluşsuz olarak (yani son derece yetkin varlığı, son derece yetkinsiz olarak) düşünmekte o kadar serbest değilim.
Ben varım, bu kesin. Ama ne kadar süre? Elbette düşünüyor olduğum sürece. Çünkü oldu da bütün düşüncelerimi bir anda durdurdum diyelim, işte o anda varolmaktan da hepten vazgeçmiş olurdum
Herkesin kendi alkolü vardır. Var olmak benim için yeterli bir alkol.
Sayfa 111Kitabı okudu
En ağır silleleri vursa da kader, Ezilir belki ama eğilmez başım.
Sayfa 325Kitabı okudu
Reklam
Ölüler mezarlarında kalmalı. Neden bana ve içimdeki güzelliğe onlar hükmetsin? Güzellik canlıdır ve ölümsüzdür. Diller gelir geçer. Onlar ölülerin tozudur.
Sayfa 134Kitabı okudu
Mesele gayet basit: İnsan haklarının öneminin ve saygınlığının insanlığın zihnine kazılı olduğu bir çağda bir bireyin belli bir hakkı ihlal edildiğinde, ancak mağdur olan kişiye kötülük yapılmış olur. Ancak benzer bir hakkın günümüzde çiğnenmesi ulusal teamülleri kökten çürütmek ve tüm toplumu tehlikeye atmak olacaktır zira bizlerin arasında bu türden hakların düşüncesi bile sürekli bozulma ve yitme eğiliminde.
"İnsanları öldüren kader, onları görebilmemiz ve gözlerimizi bu cesetlerle doldurabilmemiz için bizi de sorumlu kılıyorKorku, alışı lagelmiş korku, kaçış değilİnsan, gerçeği kavradığı için utanıyor işte gerçek önümüzde: Her ceset sen, ben ya da biz olabiliriz. Arada hiç fark yok. Eğer yaşıyorsak, bunu bir başkasının kirletilmiş cesedi- ne borçluyuz. Bu nedenle her savaş bir iç savaştır. Her şehit, yaşayan canlıya benzer ve ondan ölümünün hesabını sorar."
Dünya nasıl olması gerekiyorsa öyle. Kendi kendini kurtaramayanı hiç kimse kurtaramaz.
Sevgilerimizi , duyguların yükseliş ve alçalış dalgalanmalarını , kendi kendimize algıladığımız biçimde bir başka insana akıtmak istediğimiz de tümüyle içimize hapsetmiyor muyuz
181 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.