Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yusraaa

Yusraaa
@Yusraaa
#şiir
45 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
Ama bir düşüncenin dile getirilmesinin engellenmesine özel olan kötülük, bunun tüm insan ırkını yoksun bırakıyor olmasıdır
Yusraaa okurunun profil resmi
; hem bu kuşağı hem de sonraki kuşakları, hem bu görüşe karşı çıkanları hem de bu görüşü benimseyenleri, özellikle de onları.
Reklam
Yusraaa yorumladı.
Bu Dünya’yı Hamsilere Verin
...Çocuk gülüşleri hep güneşlidir. İnsanın serçe olup uçası, çiçek olup açası gelir.../
Sayfa 430
Yusraaa yorumladı.
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman. Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Yusraaa okurunun profil resmi
Şimdi yalan çıkmanın utancını terliyorum ortalık olabildiğince bir kör-duman. ben kendi dumanımda boğulurken beyaz ve siyah atlarını koşturmuş zaman; ıhlamurlar çiçek açmış rüzgâr ıhlamurların türküsünü söylüyor çıkıp bir yelkende oturmam mümkün değil utancımın terleri kurumadan zamanın dışına sarkamıyorum. ıhlamurlar çiçek açmış, bense hâlâ burdayım kavlimize göre böyle olmayacaktı, muhakkak sana gelecektim bir çiçek vakti yüreklerinde hasret, seslerinde hasret turnalar geçiyor memleket memleket bense çaresizlikten bir hurdayım akbabaların döndüğü son çukurdayım yaşanmamış bir gün, gün değil, suçu takvimlere bırakamıyorum. sebep bir değil, beş değil ben birincisini söyleyeyim, ötesi kalsın kaderin hükmü bu, temyizi olmaz yaşanmış bir süreçtir sana rehin bıraktığım yaz, yakamaz, yakıştıramazsın, bugün dün değil, vefasızlıkla ilgisi yok bunun efendim, tek başıma çare üretmekten tükendim iş karışık, içinden çıkamıyorum. ’gel' diyorsun sürgülüyken kapılar mayın tarlasına düşmüş gibiyim kasları, kanatları yanmış bir kuş gibiyim geç geldi ve uzaktan geçti bu bahar kaderin hükmü bu, nasıl geleyim ne başım ayıktır, ne kılavuzum var özüm dert evidir, düğün değil senin havuzuna akamıyorum. iki tarla arasında takım belirleyen bir taş gibi oturup durdum bütün yıl gelen şiir yağmurlarını da kapıdan çevirdim ben bir gönül öne geçti, bir akıl gel gör ki her zaman kaderin dediği oldu bu işi bitirmem mümkün değil şair dilim lâl şimdi derdimi kolayca dökemiyorum. yüzüme tokat gibi yapışıyor bakışların gözlerimi kapatsam da karşımda duruyorsun ıhlamurlar çiçek açmış salkım saçak sen beni hep kendi sözümle vuruyorsun ağlasam ıhlamurların dallarına kar yağacak uzatsan da pasaportumun süresini köprü su altında kaldı, bugün dün değil kaçağım, yüzüne bakamıyorum. -Bahattin Karakoç