Yusuf Bayraktar
@YusufBayraktar
Öğrenci
Boğaziçi Üniversitesi
50 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
üstüm başım çamur içinde
yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.
Bir gün Atatürk’ün doktorlarından biri bana, ‘'Arkadaşınızı hiç kıskanmadınız mı?’' diye sordu. Bir süre samimiyetle düşündüm ve ona şöyle cevap verdim:
"Belki ilk zamanlar ben niye onun kadar önemli olamıyorum diye düşünmüşümdür. Ama sonra emin olun böyle bir duyguya kapılmadım. Bu duygu şuna benziyor: Ağrı dağını kıskanabilir misiniz? Ya da gökten geçen bir bulutu ? Ya da denizi ? Mustafa Kemal’i kıskanmak, işte o kadar akıl dışı bir şey benim için. “
Sayfa 181Kitabı okudu
Savaş, kahrolmak demektir oğlum. Gece gündüz burnuna dolan ölüm kokusundan yıllar boyu kurtulamamak demektir.
Okur Takip Önerileri
Fakat herkes bilir ki hayat, yaşamak zahmetine değmeyen bir şeydir.
Değil mi ki yaşam, bir yerde ölümle - yani yoklukla - sonuçlanıyor. Öyleyse nedir bu didinip durma, bu yedim içtim, aldım verdim, benim senin kavgasının anlamı?
Kaldı ki susmak bile, eğer gözler konuşuyorsa bir anlam taşır.
Bir yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur.
Sayfa 98Kitabı okudu
Hiçbir şeyi eleştirmiyor, sorular sormuyor, karşı çıkmıyorduk. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!" diyor ama yılanın bize de dokunacağını hesap edemiyorduk.
Yöneticiler kendi çıkarları için zenginliklerini kullanıyorlar, doğal güzellikleri yok etmekten, halkı bilgisiz ve fakir bırakmaktan kaçınmıyorlar, halkı birbirine düşman ediyorlardı. Böylece insanlar birbirleriyle kavga etmekten yöneticileri eleştirmeyi unutuyordu.
Sayfa 32Kitabı okudu
İyiler her zaman kötüleri yenecek kadar güçlüdür. Yeter ki güçlerinin farkına varıp birleşsinler.
Erdem, eğer bazı kabahatlerle yumuşatılmazsa sağlıksız; inanç, kimi kuşkularla gölgelenmezse acımasız olur.
Aşk, bir kuyunun kıyısında susuzluktur.
Aşk çiçektir, meyve değil.
Bir toplum, en güçsüz bireyini yalnız bıraktığı anda dağılmaya başlar.
İslam'ın en parlak çağı, halifelerin akıllı kişilere ve çevirmenlere altınlar dağıtıp akşamları yarı esrik ozanlarla hekimlik ve felsefe konularını tartıştıkları dönemdi. Müslümanlar; suskunluk, korku ve tekdüzeliğin ruhlarını karartmasından ötürü güçlerini yitirmişlerdir.