Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

euphy

Konfüçyüs, gerçekten de hep uyumlu ilişkiler, önderlik ve devlet adamlığı üzerine konuştu; kişinin kendisini sorgulamasından, dönüştürmesinden, başkalarına ilham vermesinden ve erdemli biri olmak için sergilemesi gereken çabalardan söz etti. Bu yüzden, onun kurduğu felsefe geleneği, bir devlette düzeni egemen kılmayı bilen insanın nasıl yetiştirileceği sorununa çözümler getirirken, erdemi en önemli konu yaptı. Zira başkalarını yönetmek önce kendini yönetmek demekti ve erdem de onun gözünde, erdemli olmak isteyen insanın her zaman daha çok geliştirmesi gereken bir iç nitelikler bütünüydü.
Sayfa 22 - Say Yayınları
Reklam
"Efsanevi yazar Antoine de Saint-Exupery, "Bir insanı kendi değer yargısında küçültecek hiçbir şeyi yazma veya söyleme hakkına sahip değilim. Önemli olan benim onun hakkında ne düşündüğüm değil, onun kendi hakkında ne düşündüğüdür. Bir insanın onurunu incitmek cinayettir," diyor."
Sayfa 269 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
"Dramatizasyon çağında yaşıyoruz. Artık gerçeği ileri sürmek yeterli değil. Bu gerçek canlı, ilginç ve dramatik olmalı. Gösteri yapma yeteneğinizi kullanmak zorundasınız. Bunu filmler yapıyor. Televizyonlar da yapıyor. Eğer ilgi çekmek istiyorsanız, siz de yapmak zorundasınız."
Sayfa 232 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"İşin acıklı yönü, yaşamda hemen hemen hiçbir şey gerçekleştirememiş insanlar, bu yetersizliklerini bağırıp çağırarak bastırmaya, egolarını tatmin etmeye çalışırlar ve bu saldırgan tutumlarıyla gerçekten çok itici olurlar. Shakespeare bunu şöyle ifade ediyor: Ah o insan! Kendini beğenmiş insan! Yetki kisvesi ardına sığınmış kişi! Tanrı katında öyle hileler yapar ki melekler bile ağlar."
Sayfa 140 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
"Memur zarfımı tartarken içtenlikle, "Keşke sizin gibi saçlarım olsaydı," deyiverdim. ... ... Bunu bir toplulukta anlattığımda, adamın biri "O memura bir şey mi yaptıracaktın? Onunla ilgili bir çıkarın mı vardı?" diye sordu. Eğer bu kadarcık mutluluğu başkalarından esirgeyecek ve karşılık beklemeden beğenimizi ortaya koyamayacak kadar bencilsek, eğer yüreğimiz bir elma çekirdeğinden büyük değilse, hayatta başarısızlığı hak ediyoruz demektir."
Sayfa 135 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Anılar, insanın vücudunu içten içe ısıtan şeylerdir. Fakat aynı zamanda insanın içini lime lime de edebilirler."
Sayfa 544 - Doğan KitapKitabı okudu
"Yaşadıkça, varlığı anla­mını yitirmeye başlamıştı. Düşündükçe tuhafına gidiyordu. İnsan yaşamak için doğuyordu ne de olsa. Öyle olduğu halde, yaşadıkça yaşadığı ölçüde içinin boşaltıldığını, bomboş bir in­san haline getirildiğini hissedebiliyordu. Üstelik, daha ileri­ ki zamanda da, yaşadığı sürece içinin boşalmaya devam et­mesi, dımdızlak, değersiz bir insan haline gelmesi olasıydı. Yanlış olan da buydu. Bu akışı bir yerlerde değiştirebilecek miydi acaba?"
Sayfa 456 - Doğan KitapKitabı okudu
"-Benim aradığım güç, yenmek ya da en azın­dan yenilmemek için lazım olacak bir güç değil. Dışarıdan ge­lecek etkileri kesmeye yarayacak bir güç de değil. İstediğim, dışarıdan gelen gücü karşılayıp ona dayanmayı sağlayacak bir güç. Haksızlık, şanssızlık, üzüntüler, yanlış anlamalar, anlayışsızlıklar... Böyle şeylere sessizce direnmemi sağlaya­cak bir güç." +Bu dediğin, sanıyorum elde edilmesi en zor güç türü. -Biliyorum."
Sayfa 441 - Doğan KitapKitabı okudu
"Bak, Kafka Tamura, belki de dünyadaki hiç kimse özgürlüğü arzulamıyordur. Arzuladıklarını sanıyorlar sadece. Her şey bir ütop­ya. Eğer ellerine özgürlük gerçekten geçecek olsa, çoğu insan ne yapacağını şaşırır. Bunu aklında tut. İnsanlar aslında öz­gürlüklerinin kısıtlanmasından hoşlanırlar."
Sayfa 439 - Doğan KitapKitabı okudu
"İnsan kendisinin eksik bir parçasını bulmak umuduyla âşık olur. O yüzden de, âşık olduğu insanı düşünürken, kişisine göre değişmekle birlikte, az ya da çok hüzünlenir. Çok eski bir zamanda kaybettiği, özlemle andığı, uzaklarda kalan bir odaya adımını atmış gibi hislere kapılır."
Sayfa 413 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
"Açıkça söylemek gerekirse, yarın kendimi tanımadan ölebileceğimden korkuyorum."
Sayfa 6 - İlgi Kültür Sanat Klasikler DizisiKitabı okudu
"Başka birini tanımanın imkansızlığını. Yani, anlamanın ve anlaşılmanın imkansızlığını."
"Artık ne mutlu ne de mutsuzum. Her şey geçip gidiyor. Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde “insan” dünyasında tek gerçek bu. Her şey geçip gidiyor."
"Ağzımdan bilinçsizce çıkan ilk sözler, “Eve gitmek istiyorum,” mırıltılarıymış. Evimin tam olarak neresi olduğunu ben de bilmiyorum ama böyle söyledikten sonra hüngür hüngür ağlamışım."
"İnsan hayatı karşılıklı olarak kandırılıp hiçbir şeyin farkına varmadan birbirlerini incittiği ve bu tuhaflığın bariz bir şekilde ortada olduğu örneklerle dolu. Ancak benim karşılıklı kandırılmaya bir ilgim yok."
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.