Günlerdir kendime gelemiyorum, normal de ışıklı odada uyuyamayan ben şimdi karanlıkta uyuyamıyorum. Aklıma sürekli deprem geliyor o kadar kaybettiğimiz canlar, geri de kalanlar, bizlere ne olacağı belirsizliği, her an bir şey olacak endişesi, sevdiklerimizi kaybetme korkusu, çaresizlik...
Yazmak istediğim, söylemek istediğim o kadar çok şey var ki, yine de içimdeki sıkıntı gitmeyecek biliyorum. Ne zamana kadar geçer bu durum bilmiyorum ama her şeyin eskisi gibi olamayacağını biliyorum. Vefat edenlerin mekanı cennet olsun kalanlara bolca sabır ve başsağlığı diliyorum.
Buraya yazma sebebim ânı unutmamak, ana sayfamda kalmasını istemem.
"Seni koynuma alırım, dedi. Daha derine. Göğsümün içine."
"O zaman ağlamazsın, diye fısıldadı sessizliğimden besleniyormuş gibi. " Ağlayamazsın. Ağlamak için sebepler bulamazsın. Göğsümde kalırsın, orada ağlamanı gerektirecek şeyler yaşamazsın."
"Gökyüzünün yarısında dolunay, diger yarısında ise güneş duruyordu.
Yan yanaydılar, karşı karşıyaydılar ;sonunda kavuştular.
İşte şimdi yüz binlerce yıldır ayrı olan o iki aşık, bir aradaydı."