"Hastalık ve kederin başkasına sirayet etme ihtimali varken,dünya üzerinde kahkaha ve güler yüzlülük kadar karşı konulmaz derecede bulaşıcı olan bir şey bulunmayışı adil,tarafsız ve asil bir dengedir."
Korkmayı ceylandan öğren, diye boşa dememişler. Korkmak bana göre değil, korkup da ne yapacağım, korkmak da nereden çıktı,demeyeceksin. En büyük eksiğimiz korkudur.neden dersen,onu öğrenmeden ondan kurtulamayız da onun için...
...Bu arada düşüncenin arzudan doğduğundan ve bunun insan zihninin zaaflarından biri olduğundan habersizdirler. Yaptıkları şey ne olursa olsun mutlaka bir gerekçesi vardır. Ahlak sorununu kendi kafalarına göre yorumlayan yüzeysel insanlardır onlar.
"Çiçekler soluyor,ateş sönüyor
gölge bahçeye sızıyor
duvar saati çok alçak sesler çıkarıyor
adımlarını duyuyorum sanki
rüzgar bana uzaktan gürültüler getiriyor
kapıdan bakarak çaresizce dinliyorum
kimse gelmiyor.
Gündüz ve gece
hep senin dönüşünü bekleyeceğim."
Umarım siz de dışarı çıkıp başınıza öyküler,yenii hayat gelmesine izin verirsiniz ve hayatınızdan - başkasının hayatından değil sizin hayatınızdan- gelen bu öyküler üzerine çalışıp hem onlar hem de siz çiçeklenene kadar onları kanınızla ve gözyaşlarınızla ve kahkalarınızla sularsınız. İşte göreviniz budur. Biricik göreviniz.
Sağlıklı kurtlar ve sağlıklı kadınlar belirli ruhsal karakteristikleri paylaşırlar: Keskin bir duyarlık, oyuncu bir ruh ve yoğun bir kendini adama kapasitesi. Kurtlar ve kadınlar,doğaları,araştırıcılıkları,büyük bir dayanıklılık ve güce sahip olmaları bakımından yakın akrabadırlar. Sezgileri çok güçlüdür;yavruları,eşleri ve sürüleriyle yoğun bir biçimde ilgilenirler. Sürekli değişen koşullara uyum sağlamakta deneyimlidirler;tuttuklarını koparmalarının yanında çok da cesurdurlar.
...Acaba neden erkekler evlendikleri,ya da doğmasına neden oldukları kadınların belki kötü yola düşebileceklerini kabul ederler,ama evlenmedikleri ya da doğmasına neden olmadıkları her kadının mutlaka kötü yola düşeceğine inanırlar?
Eğer iyiliğin bir nedeni varsa,o artık iyilik değildir;eğer iyiliğin bir sonucu,yani ödülü varsa yine iyilik değildir. Demek ki iyilik,neden ve sonuç zincirinin dışındadır.
Eğer durumunu değistirmene kimsenin engel olmayacağını bilirsen,ayaklarını altına alarak hep aynı durumda birkaç saat oturabilirsin;ama insan bu şekilde ayakları altında oturmak zorunda olduğunu bilirse,bacaklarına kramplar girer...