Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeze Guncesi

84 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
“Dünyaya tek başıma dönemeyeceğim bir yere yuvarlanmıştım, bir hayatı normal bir şekilde idame etme, duygularımı denetleme kabiliyetimi yitirmiştim. Bir boşluk beni yutmuş, sonra geri kusmuştu.” #Kitap = Türk edebiyatının günümüz yazarlarından biri olan Melisa Kesmez, yine etkileyici bir kitapla karşımıza çıkıyor. Birbirini tamamlayan üç öyküden oluşan Küçük Yuvarlak Taşlar, dağılmış bir aile üzerinden farklı üç karakterin hislerini ve yaşadıklarını konu alıyor. Parçalanmış ailenin karakterleri olan anne, baba ve kız bakış açısıyla bireylerin aile içerisinde oynadıkları rol üzerinden yaşadıklarını, hislerini, içsel hesaplaşmalarını, pişmanlıklarını okuma fırsatı buluyoruz. 80 sayfalık eser içerisinde modern dünyanın sorunlarını görebildiğimiz gibi ortak duyguları da tekrardan gözden geçirme imkanı buluyoruz. Melisa Kesmez anlatım biçimi, dili kullanımı ve yazdıklarıyla okuma keyfini bizlere sunan yazarlardan biri. Kitap yazar ile tanışmak için güzel bir eser niteliğinde. Keyifli okumalar diliyorum.
Küçük Yuvarlak Taşlar
Küçük Yuvarlak TaşlarMelisa Kesmez · İletişim Yayınları · 20223,281 okunma
Reklam
120 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
• “Kavuşma değil de veda, birleşme değil de kopmaydı hayatımda sevdiğim her şey.” #Kitap = Yazarın hayatının şiirsel bir üslupla ele alındığı biyografik roman ‘Marina Tsvetayeva ya da Alabuga’da Ölmek, Lenin dönemi Rusya’sında kendini var etmeye çalışan bir kadını, bir şairi tanıma imkanı sunuyor bizlere. Bolşeviklerin iktidarı ele geçirmesiyle beraber Marina Tsvetayeva ve ailesi mimlenirler. Devrimden sonra yaşanan iç savaşta Marina Tsvetayeva’nın Beyaz Ordu’da görevli bir subay olan eşi Sergey Efron, Bolşevikleri yenilgiye uğratmak için pek çok eylemde bulunur ve Marina Tsvetayeva kızları İrina ve Alya ile merkezden uzak, yoksulluk dolu bir hayatta şiirleri ve âşıklarıyla yaşamaya çalışır. Bu süreçte aristokrat aileden gelmesine rağmen yoksulluk ve sefalet içerisinde kalan Marina, kızlarıyla birlikte hayatta kalmaya çalışsa da kızını yetimhaneye bırakması ve orada küçük kızının öldüğünü öğrenmesi ile daha da büyük bir çıkmaza girer. Ehrenburg, Pasternak, Rilke gibi dönemin öne çıkan pek çok ismiyle ilişki yaşayan yazar, bu dönemde birçok kez sevilir, terk edilir ve bunun kalıntılarını şiirlerine yansıtır. ”Sevilmeyen bir beden tabut gibidir.” cümlesiyle akıllarda yer edinen şair, kadın olmanın, anne olmanın, yoksul olmanın, eş olmanın tüm yükünü üzerinde taşıyarak devem ettirmeye çalıştığı yaşamını trajik bir sonla bitirir. Her cümlesiyle ve yaşanmışlığıyla beni derin buhrana sürükleyen roman, farklı dönemlerde aynı zorluklarla baş etmeye çalışan kadınların hayatta kalma mücadelesini bir kez daha görebileceğimiz eserlerden biri.Keyifli okumalar diliyorum.
Marina Tsvetayeva ya da Alabuga’da Ölmek
Marina Tsvetayeva ya da Alabuga’da ÖlmekVenus Khoury-Ghata · Yapı Kredi Yayınları · 2022111 okunma
6/10 puan verdi
“ Gözümüzün önünden akıp giden görüntülerden ibadet başkaları.Akıp gittiklerinde onlara dair hiçbir şey hatırlamamız gerekmiyor. Hatırlamayacağız.” #Kitap = Şu sıralar Netflix’de dizisi yayınlanan ve çok konuşulan Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?, Perihan Mağden tarafından 2007 yılında yayımlanan ve birçok ülkede çevirisi yapılarak baskıya alınan bir roman. Diziyi izlemeden önce elimde olan kitabı okudum. Kitap bir anne ile kızın kaçış hikayesini konu alıyor. Sabit bir hayatları olmayan bu ikili sürekli olarak anlamadığımız bir durumdan kaçış içerisinde. Devamlı ülke değiştirip farklı otellerde kalan anne-kız bu süreçte birçok olaya da tanıklık ederler. Kitabı annesi tarafından küçükken okudukları kitap karakterinin ismi “Bambi”lakabıyla çağırılan ve gerçek ismini bilmediğimiz kızın bakış açısından okuyoruz. Küçüklüğünden itibaren gerçek hayata şeffaf bir pencereden bakan, kimden kaçtıklarını bilmeden annesinin söyledikleri ile evreni keşfeden,psikolojik sorunlarla baş etmeye çalışan annesinin yanında var olmaya çalışan Bambi, sürekli bi arayış içerisinde olduğu gibi kaçışın da ana kaynağı konumunda. Çok kalın bir kitap olmamasına rağmen okurken zihnen yorulduğumu hissettim. Kitap yer yer tekrar ediyor ve olayların devamlı olarak başa sarması beni biraz sıktı. Alt metinde güzel mesajlar veriliyor olsa da çok beğendiğim bir eser olduğu söyleyemem. Dizisi kitaba göre daha anlaşılır ve senaryoda yapılan eklemeler iyi olmuş. Kitabı okumadan direkt diziye de başlayabilirsiniz çünkü dizi ile kitap arasında ciddi farklar yok. Keyifli okumalar diliyorum.
Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?
Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?Perihan Mağden · Can Yayınları · 2007572 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
88 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
“Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?” Dünya edebiyatının ilk pikaresk romanı (16. yüzyılda şövalye romanlarına ve kır yaşamını konu alan romanlara tepki olarak ortaya çıkan; toplumun aşağı tabakalarındaki düzenbaz, dalavereci ancak becerikli ve kurnaz bir kahramanın maceralarını işleyen roman
Tormesli Lazarillo
Tormesli LazarilloAnonim · Can Yayınları · 20191,381 okunma
80 syf.
7/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
“ Öyle bir noktadayım ki ne bugüne değin olduğum kişi ne de olabileceğim yeni kişi olabiliyorum.” #Kitap = 1980’lerin İrlanda kırsalında geçen bir hikayeyi konu alan Emanet Çocuk, isimsiz bir kız çocuğunun maddi sıkıntılardan dolayı tanıdık bir aileye emanet verilmesi ile başlıyor. Kalabalık bir ailede sevgiden ve ilgiden uzak bir şekilde sessizce ve susturularak hayatına devam eden küçük kız çocuğu, akrabası olan aileye gittikten sonra iç dünyasında fırtınalar yaşar. Kendi yaşadığı değer yargılarından tamamen farklı ilginin ve sevginin bir arada bulunduğu bu ev ona gerçek aile olmanın vermesi gereken hissi öğretir ve burada yeniden keşfeder. Kitap çok ince olduğu için üzerinde fazla durmak istemiyorum,herkese tavsiye ettiğim içinizi ısıtacak, yer yer üzüleceğiniz, İrlanda edebiyatı ile de tanışma fırsatı bulabileceğiniz bir eser olduğunu söylemek istiyorum. Aynı zamanda kitap The Quiet Girl adıyla beyaz perdeye uyarlandı ve İrlanda tarafından 2022 Oscar adayı  gösterildi. En İyi Uluslararası Film adayı olan film;Berlin Film Festivali’nin yanında, Sydney ve Dublin Film Festivalleri’nde de adaylık ve ödüllere layık görüldü. Benim de çok beğenerek izlediğim film, her şeyiyle çok başarılı bir yapımdı. Herkese keyifli okumalar diliyorum.
Emanet Çocuk
Emanet ÇocukClaire Keegan · Jaguar Kitap · 20212,383 okunma
Reklam
136 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
“İsterseniz kütüphanelerinizi kilitleyin; ama zihinsel özgürlüğümü hiçbir kapıyla, hiçbir kilitle, hiçbir sürgüyle engelleyemezsiniz.” #Kitap = Hayatımın belli noktalarında tekrardan okumak istediğim başucu kitaplarımdan biri olan Kendine Ait Bir Oda, feminizm edebiyatının en önemli eserlerinden biri. Kitap Virginia Woolf’un kadınların kurmaca
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202137,9bin okunma
132 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
•“Yeryüzünde yaşadığın her mutlu an kederle ödenmek zorundadır.” #Kitap = Norveç edebiyatının tanınan yazarlarından Kjersti Skomsvold’ın henüz 30 yaşındayken kaleme aldığı ilk romanı Hızlandıkça Azalıyorum, bir Avrupa problemi olarak bilinen “tek başına yaşlanma” problemini ele alırken bu konu üzerinden yaşlılık, yalnızlık ve ölüm temalarını derinden işleyen bir eser olarak karşımıza çıkıyor. İnsanlarla iletişim kurmakta zorlanan Mathea Martinsen, 70 yaşına gelmesiyle hayatının sonlarında olduğunu fark edip ölüm korkusuyla sarmalanmış yalnız bir kadın. Günlük rutinlerine tek başına devam eden, kimseyle iletişim kurmayan ve ölen kocası Epsilon ile hayali olarak aynı evde yaşamaya ve konuşmaya devam eden Mathea bu hislerini aktarırken aynı zamanda, Kuzey Avrupa’da yalnızlığı ve ölümü düşünen insanların düşüncelerini görmemizi ve bu düşünceleri içselleştirmemizi sağlıyor. Melankolik bir atmosfere sahip kitap okurken zihnen yıprandığın bir eser oldu. İçinde bulunduğumuz toplumun can yakıcı problemlerini düşünürken refah seviyesi yüksek ve bize göre çok daha iyi şartlar altında yaşamlarına devam eden insanların nispeten daha farklı görünen yaşamlarına ve sıkıntılarına tanıklık etmek bir yandan yorucuydu. Eserin dili her ne kadar yalın olsa da ana karakterin buhranlı duyguları kitabı ilerletmenizi zorlaştırabilir. Keyifli okumalar diliyorum.
Hızlandıkça Azalıyorum
Hızlandıkça AzalıyorumKjersti Skomsvold · Jaguar Kitap · 20151,789 okunma
160 syf.
6/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
•“Ama küllerimizden yeniden doğar mıyız? Doğuyoruz; ne yalan söyleyeyim, ölüp ölüp doğuyoruz.” #Kitap = Mine Söğüt’ten daha önce Beş Sevim Apartmanı ve Deli Kadın Hikayeleri kitaplarını okumuş ve çok etkilenmiştim. Yazdığı eserlerde birçok bilindik konulara yer veren yazar, bu eserinde de çevremizde olan ve baktığımız ancak görmediğimiz ya da görmek istemediğimiz insanların gözünden başka hayatlara birer pencere açıyor. -Birbirleriyle hiçbir alakası olmayan dört insanın bir araya gelerek var olmaya çalışmasını görüyoruz. Geçmişi acılarla dolu yaşlı kadın Efsun, kim olduğunu hatırlamayan Adnan, bir sabah uyanıp tüm geçmişini terk eden şair Musa ve çöpte bulunmuş bebek Matruşka’nın başkalarının tanrılarına inanmayıp kendi düşünce evrenlerinde yaşamaya çalışmasını ile beraber farklı hayatlardan koparak ortak bir hayatı paylaşmaya çalışmasını konu alıyor kitap. Sayfaları çevirdikçe korkularımız, tercihlerimiz, inançlarımız ve kendimiz ile hesaplaşma imkanı buluyoruz. -Kitabı genel anlamda beğendim ama Mine Söğüt’ün daha iyi kitaplarını okuduğum için istediğimi pek almadım, muhtemelen iyi kitaplar ile karşılaştırma yaptığım içindi. Yazarla daha önce hiç tanışmadıysanız iyi bir başlangıç olabilir. Keyifli okumalar diliyorum.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,176 okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
“…belki de hiçbir zaman yaşamayacak olası sorunları düşünüp durmaktansa, şu an olduğun yerde öylece durup buranın geçmişi hatırlatmasına izin vermek daha iyi değil miydi?” -Claire Keegan/ Böyle Küçük Şeyler #Kitap = Booker tarihinde ödüle aday gösterilen ve kısa listeye kalan en kısa roman ünvanına sahip olan Böyle Küçük Şeyler, 1985 yılında İrlanda’nın New Ross kasabasında odun ve kömür tüccarı olan ve babasının kimliğine dair hiçbir bilgisi olmadan büyüyen, evli ve beş kız babası Bill Furlong’un manastıra sipariş götürmesi ve burada kömürlüğe kapatılan bir kız ile karşılaşmasını konu alıyor. İrlanda tarihinin kara bir lekesi olarak kayıtlara geçen ‘Magdalene Çamaşırhaneleri’ konusunu ele alan yazar, sözde çamaşırhane adı altında dönemin katolik kilisesi ve yönetiminin işin içinde olduğu bir yapılanma evlilik dışı hamile kalan, aileleri tarafından reddedilen bekar annelerin, öksüz, yetim, alkolik, zihinsel engelli kadınların adete ikinci sınıf insan olarak görülüp çalıştırıldığı bir yapıyı gözler önüne seriyor. Bu çamaşırhanede onlarca kadın ve bebeğin öldüğü birçoğunun isminin dahi bilinmediği sonraki dönemlerde ortaya çıkmıştır. -Herkesin haberdar olduğu ancak toplumun küçük şeyler olarak gördüğü bir olguyu görmezden gelemeyen adamın hikayesini yazar çarpıcı bir biçimde ele almış. Satır satır işlenen düşüncelerle, gerçeklik temeli olan olayları okumak çok güzeldi. Sayfaları kısa etkisi uzun bu romanı herkese tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar diliyorum.
Böyle Küçük Şeyler
Böyle Küçük ŞeylerClaire Keegan · Jaguar Kitap · 01,300 okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
•“Ne vermek istediğim şeyi sunmaya cesaretim var, Ne de benim olsun diye can attığım şeyi almaya” #Kitap = Shakespeare’in beş perdelik oyunlarından biri olan Fırtına, yazarın yazdığı son eser olarak da bilinmektedir. Tahtı elinden alınan, entelektüel birikimi yüksek ve doğaüstü güçleri olan Milano dükü Prospero kardeşi ve Napoli kralı tarafından ihanete uğrayıp üç yaşındaki kızı Miranda ile beraber denize bırakılarak ölüme terk edilir. Bir adaya sığınan ikili adanın cini Ariel ile tanışır ve dük adanın hakimi konumuna gelip intikam planları kurmaya başlar. Büyüleriyle bir fırtına yaratıp düşmanları adaya çekmeye çalışarak intikamını almak ister. Bu süreçte Napoli kralının oğlu Ferdinand’ın Miranda’ya aşık olması durumu farklı bir boyuta taşıyacaktır. 🪄Fırtına’yı Koleksiyonu kitabı öncesinde okunması gereken eserler serisinde görüp başlamıştım. Dili ve anlatım akışıyla beğendiğim Shakespeare kitapları arasında yerini aldı. Rönesans döneminin düşünce tarzını, sömürgeciliği alt metinde eleştirel dille, doğaüstü olaylarla anlatan yazar, son bölümde karakteri ile okuyucuya veda ediyor. Her kitabını ayrı sevdiğim Shakespeare’in bu kitabını birçok başka esere ilham olması ve yazarın farklı yüzünü görebilme imkanı bulmanız nedeniyle okumadınızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Fırtına
FırtınaWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20196,1bin okunma
Reklam
304 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
•“Çünkü hepimizden nefret ediyorlar, farklı olduğumuz için, onlar olmadığımız için, onlar bizler olamadıkları için nefret ediyorlar.” #Kitap = John Fowles’un birçok yayınevi tarafından defalarca reddedilerek en sonunda 1983’te yayımlandığı Koleksiyoncu okuduğum en iyi psikolojik gerilim romanlarından biriydi. 🪄Romanın ana konusu bir kaçırılma
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20208,4bin okunma
120 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
•“Birhan gibiler derken, dünyanın uğultusunu içinden duyan karaduygun insanlardan söz ediyorum.” #Kitap = Anlatı türünde eser olan Karaduygun, anlam olarak melankolinin Anadolu’da kullanıldığı kelimeye denk geliyor. Birçok farklı kısa anlatılara yer veren Sema Kaygusuz, bize melankolinin içerisinde gezinme imkanı sunuyor. Kitap çok sevdiğim yazarlardan biri olan Birhan Keskin’den bir anlatıyla başlayıp farklı hikayelerle harmanlanarak, biraz Birhan Keskin biraz farklı dünyalardaki insanların kağıda yansıdığı cümlelerden oluşuyor. Kısacık olmasına rağmen etkisinden uzun süre çıkılamayacak kitaplardan. 🪄Eser Sema Kaygusuz ile tanışma kitabım. Başladığım andan itibaren beni içerisine çektiği, harflerin birbiriyle dans ettiği, akıcı dili ve kullanılan cümlelerle çok başka bir etki bıraktığı bir kitap oldu. Kaygusuz’un çok farklı bir anlatım biçimi var ve okurken edebiyata doğduğunuzu hissediyorsunuz. Melankoliği iliklerime kadar hissettim. Üzerine çok fazla yazmak istemiyorum, okunup içselleştirilmesi gereken kitaplardan. Mutlaka okuyun derim. Keyifli okumalar dilerim.
Karaduygun
KaraduygunSema Kaygusuz · Doğan Kitap · 2012292 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
•“Olduğuna inanmadığınız bir şeyi yok edemezsiniz. Ama bir şeyin varlığını zedelemek istiyorsanız ona olan inancı yok ederek işe başlayabilirsiniz.” #Kitap = Mine Söğüt’ün yine alışılmış dışında bir eser çıkardığı Beş Sevim Apartmanı, eski bir ahşap evde çıkan yangınla başlıyor. Her katında günün farklı saatlerinde camdan manzaraya bakan beş
Beş Sevim Apartmanı
Beş Sevim ApartmanıMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20196,6bin okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
54 günde okudu
•“Yorgunum, tükendi hayallerim, umutlarım: Hiç başaramayacağım canlandırmayı ruhunda insanların bir tutku alevini benim olan bir sanatla; böyle üzgün yaşıyormuşum günler boyunca… Gene de bazen içimden taştığını duyuyorum bir yaşamın sımsıcak, güçlü. Ah! bir başarsam dile getirmeyi, dopdolu olurdu olanca varlığım.” #Kitap = İtalyan edebiyatının en
Şiirler
ŞiirlerCesare Pavese · Yapı Kredi Yayınları · 2020213 okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
•”Kalırsa utanç, giderse uçurum.” #Kitap = Roza Hakmen’in mükemmel çevirilerinden biri olan Çocuk Yasası, Yüksek Divan Aile Hukuku Dairesi’nin çok başarılı hakimlerinden biri olan Fiona’nın önüne gelen zorlu bir dava sürecini konu alıyor. 17 yaşında bir lösemi hastası olan Adam’ın reşit olmasına sayılı günler vardır. Adam, Yehova Şahidi bir
Çocuk Yasası
Çocuk YasasıIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 20232,685 okunma
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.