Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zez yaa

Zez yaa
@Zezyaa
Bir insanın ahiretini düşünmek, şu hayatta ona verilebilecek en büyük değerdir....
Cenabı hak o dönemin peygamberine vahyetti. Peygamber adamın yanına gitti. "sen bittin, taraf-ı ilahiden tardedildin," diye haber verdi. Adam gayet soğukkanlı karşıladı. Bir müddet sonra karşılaştılar. "ya benim işim iyi gidiyor, ticaretim güzel, şöhretim güzel, herşey yolunda, sende peygambersin yalan söyleyecek değilsin. Hani ben tardolduydum? Peygamber sordu:" dua edrmisin? "" hayır" "ağlar mısın?" "hayır" "bitmişsin haberin yok" "bundan büyük felaket olmaz, gözün yaşarmıyor, dua etmiyorsun ve diyorsun ya ki işim iyi? Ne iyi? Battıkça batıyorsun. " HAKİKİ GÜLENLER HAKİKİ AĞLAYANLARDIR. "
Reklam
Namaz kılabiliyırsan bu bir keramettir azizim. Bu zaman da sen 5 vakit namaza devam edebiliyorsan... Bu kadar manilere rağmen... Fiziki zorluğu yok, abdest, namaz her vakit toplam10 dakika, fazla bile gelir. Ama bir istikrar, bir kararlılık, bir sabitkadem olma ister bu. Ömür boyu devam ediyor. Yazı yok, kışı yok, tatili yok, pazarı yok... Bu öyle bir imkan ki kim sevgilisine günde 5 defa kayıt ve şart olmaksızın kavuşabiliyor, kusuruna dahi bakılmıyor... Bir lokale üye olsan kıyafetinden dolayı giremediğin olur. Aidat eksik olsa adamı içeri sokmalar...
Allah kuluna gayret eder, kul Allaha gayret eder, mümün mümine gayret eder. Kulun Allaha gayret etmesi, kulun Allahını kıskanmasıdır. İfadeye bak.kıskanır diyor. Nasıl kıskanır? Rabbim in emiri çiğneniyor diye ıstırap duyar, bu olmaz der. Rabbimin emri nasıl ayaklar altına alınıyor diye acı duyar. Sevdiğinizin hükmü çiğneniyor. "Allahu teala'nın namusu bugün ayaklar altına alınmaktadır, bizim namusumuz kaç para eder?" (buna iffeti koy, küdüsü koy, mekke'i mekerremeyi koy, ticaret ahlakını koy, aile saadetini koy, ne koyarsan koy...)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Feyz:Allah sevgisi... Namazı devamlı şekilde zevk alırsa kılar insan. Yani zevk diye bir şey var. Zevkine varmaktır mesele: sahibiyle irtibat kurmak, O'nunla sohbet ettiğinin bilincine varmak, O'nun muhatabı olmanın az çok tadını almak. Koklamaktır mesela. İşte o zevki aldığınız zaman dünyada niye bulunduğunuzu anlar, gelen her şeyden ayrı zevk duyar, acıda olsa lezzet alır. Bahtiyar, mutlu, mesut yaşarsınız. Hayatınız anlam bulur. ("fe eyne tezhebün". nereye gidiyorsun.) sualinin cevabı sizde hazırdır.
Dünyanın kendisi aldangaç, bir de burada gönüllü bir aldanma hali var. İnsanlar aslında yapmacık, yapay, sevimsiz, çokta insana hitap etmeyen bir alanda tatsız tatsız avunduklarını ve oyalandıklarını biliyorlar, yani aslında bu eşeyi kaybedenin eğlenceye sarılması halidir. Biz neşeyi kaybettik. En doğru, daha güzel söyleniş biçimiyle. (neşveyi). Neşve: ruha dair.sizi besler, olgunlaştırır, bazen güldürür, bazen ağlatır... Eğlence: bedene dair. Eğlence ise oyalar, vaktinizi işgal eder. Elinizde hiçbirşey kalmaz. Ondan buruk bir lezzet.,bir hatıra dahi bulunmaz, anlamsız bir biçimde irtifa kaybetmiş olarak ortamdan çıkarsınız.
Reklam
Kitapla dostluk kurarsınız, kokusu size siner, o kitabı elinize aldığınızda eski bşr dostunuzla karşılaşmış gibi olursunuz. Otuzyıl, kırk yıl önce okuduğum kitabı elime aldığım zaman heyecanlanırım halen. Klasiktir, onunbi değeri vardır, arada dostluk, yakınlık peyda olur, kitabın değeri hiç bir zaman bitmemeli, gözden düşmemeli, modernite bizi bu konu da aldatmamalı. Okuduğun şeye dokunacaksın
"neyi kaybettiğini hatırla!" Modern zamanların çocukları olarak bizler çok şeyi yitirdik, birçok Değerimiz elimizden kayıp gitti. İşin kötüsü bu kaybın farkında da değiliz.meşgülüz, yoğunuz, amansız bir koşuşturma içindeyiz. Bununla beraber hayatımızda hep Bi şeylerin eksikliğini hissediyoruz. Neyi ıskalıyoruz? İhmal ettiğimiz nedir? Bunu düşünecek vaktimizde yok maalesef...
İnancımız şudur: Din bir hal meselesidir. Onunla hallenmeden, onu üzerimize taşımadan dine hakiki anlamda bir mensubiyetten yada kamil manada bir sadakatten söz edemeyiz, evet: dinin felsefesi var, ilmi var, teorisi var, düşüncesi var ama nihai gaye onun bir hale, bir hayat tarzı ve pratiğine dönüşmesidir. Hayata dokunmayan, yön vermeyen bir din algısı eksiktir. İtapların sayfaları arasında kalan, amele dönüşmeyen bir düşüncenin, ne kadar parlak ve süslü cümlelerle ifade edilirse edilsin, hiç kimseye bir faydası yoktur...
Yüzünü yere sürmeden yükselemezsin. Bize tevazu sahibi olmamız, toprakla irtibatımızı kesmememizi, alnımızı yere sürmemiz ve bunu hergün tekrar etmek suretiyle yoldan çıkmamamız tavsiye edilir. Kusurluda olsak, kabahatlide olsak, haletirruhiyemiz iyi yada kötü de olsa, vakti geldiğinde kayıtsız şartsız huzura kabul ediliyor olmanın zevkini idrak etmek gerek. İbadetlerin zevkine varmak gerek...
Sayfa 139Kitabı okudu
Allah'a ve peygamberine iman etmekte sebat edin. Sizden evvel geçenlerin ardından Allah'ın size tasarruf için vekalat verdiği maldan onun uğrunda harcayın içinizden iman edip de o suretle harcayanlar yok mu? Onlar için büyük mükafat vardır. Peygamber, Rabbinize iman etmek için sizi davet edip dururken, size ne oluyor ki, Allaha iman etmiyorsunuz? Halbuki o sizden kati teminat da almıştı... (elestu birabbikum bezminde.) eğer ona iman edecekseniz, hemen buna koşun. O sizi küfür karanlıklarından iman aydınlığına çıkarmak için kulunun üzerine açık açık ayetler indirmekte olandır. Şüphesiz ki, Allah sizi çok esirgeyen, rahmetini Reygan edendir. Yani sizi uyandırmak için peygamberler göndermiş, ayetler indirmiştir. Yalnız akli hüccetlerle iktifa buyurmamıştır....
Reklam
Allah'a bu kadar yakın olmak... O'ndan el açarak bir şeyleri istemek... O' nun huzurunda yalvarmak, yakarmak... "oh Yarabbim... Saadetin bu kadarına layık mıyım ben?"
Sayfa 164Kitabı okudu
Zez yaa tekrar paylaştı.
-Hayır, ben seni seviyorum! - Seni sevmemi istemeden sevebilir misin ?..
zor soru...Kitabı okudu
Zez yaa tekrar paylaştı.
Özlemek, ne derin bir duygu böyle Özlemek, ne uzun mesafe..
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Zez yaa tekrar paylaştı.
Ben o yazdıklarımı ancak sana yazabilirdim. Çünkü şu kainat denen nesnenin içinde en çok sevdiğim yürek, üstüne en çok titrediğim insan kalbi senin göğsündekidir.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
5,1bin öğeden 5,1bin ile 5,1bin arasındakiler gösteriliyor.