Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Frédéric Chopin

Frédéric Chopin
@_CHOPIN_
"kimliğim yok benim azılı bir yalnızım..." -666
Udi piyanist gitarist kemanist
Issız ruhum
21 okur puanı
Ağustos 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Ölmek istemiyorum, çünkü Tanrı'yı da öldürürüm diye korkuyorum. Ve böyle bir vefata benim dışımda kimse dayanamaz... Platon'un Mağara İstiaresi'ne karşılık, ben de Kuyu İstiaresi'ni yazdım doğdukları andan itibaren düşen insanların, yanlarından hızla geçen fırsatlara ve başka insanlara tutunup tırmanmalarını ve bunu sadece doğdukları andaki yüksekliklerine erişebilmek için yaptıklarını anlattım.
Reklam
Frédéric Chopin
Bir kitabı okumayı düşünüyor
İttihatçılık
İttihatçılıkSüleyman Tekir
9/10 · 139 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa
7.8/10 · 47,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne eğitimsiz, bilgisiz insanlar ne de ömürlerini bilgi yoluna koyanlar devleti yürütmeye elverişlidir. Birinciler yaptıkları işlere yön verecek bir ülküleri olmadığı için, ikinciler de devlet işlerine karışmak istemeyecekleri için; çünkü onlar, dünyada bulabilecekleri mutlu ülkeyi bulmuş sayarlar kendilerini.
Fuzuli Kantatası
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı Felekler yanndı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı Kamu bîmârına cânân devâ-yi derd eder ihsân Niçin kılmaz bana dermân beni bîmâr sanmaz mı Gamım pinhân tutardım ben dediler yâre kıl rûşen Desem ol bi-vefâ bilmen inanır mı inanmaz mı Şeb-i hicrân yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım Uyadır halkı efgânım kara bahtım uyanmaz mı Gül-i ruhsârına karşu gözümden kanlı akar su Habibim fasl-i güldür bu akar sular bulanmaz mı Değildim ben sana mâ’il sen ettin aklımı zâ’il Bana ta’n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz
Fuzuli
Fuzuli
Reklam
Göktürk kağanının millete karşı temel vazifeleri:
1- Ordusunun başında olmak. 2- Halkı doyurup giydirmek 3- Halkı kondurup iskan ettirmek 4- Halkın kalbini kazanmak ve onun sevgi ve saygısına mazhar olmak.
Göktürklerde tahta çıkma geleneği:
Gök Türk Devleti'nde kağanın milletine karşı sorumlu olduğunu gösteren bir başka delil de yine Çin kaynaklarında kaydedilmiş olan tahta çakma törenidir. Buna göre tören sırasında kağanın boğazı bir ipek ile sarılır, sonra sıkılıp bırakılarak kaç sene kağanlık yapacağı sorulur. Kağan zor durumda kalarak kızarır, bozarır, söylediği sözler millet tarafından dikkatlice dinlenir, hep beraber onaylanırdı. Aslında bundan önce devlet adamları onu bir keçe üzerinde oturturlar, güneş yönünde doğudan batıya doğru çevirirlerdi. Her çevirişte halkın hepsi onu eğilerek selamlardı.
Gök Türk kağanları da diğer Türk devletlerinin hükümdarları gibi unvanlar almışlardı. Bunlar. "Büyük Kağan, Kutlug, Beğçor, Yüce Gökten Almış, Tanrıya Benzer, Gök Yaratmış, Türk Bilge Kağan, Gökte Doğmuş, Gök Türklerin ve dünyanın mukaddes hükümdarı" idi.
Kapgan kağanın öldürülmesi
Kağanların devleti çok sert idare etmeleri, kötü davranmaları, milletin isyanına sebep oluyordu. Çin kaynaklarına göre Gök Türk kağanı Kapgan'ın halka kötü davranması yüzünden, Gök Türk ülkesinde sık sık İsyanlar çıkmış, nihayet bunlardan birinin bastırılması akabinde, Kapgan, ormana pusu kuran asi Bayırku boyunun reisi tarafından öldürülmüştü (716). Bu olay bir bakıma kendisine kötü davranan kağana karşı Gök Türk halkının tepkisi idi.
Kut tabiri
Gök Türklerde siyasi iktidar "kut" tabiri ile ifade olunuyordu. Milleti için gece gündüz çalışmayan kağan, milletine karşı vazifelerini yerine getiremediği için, kut'unun Tann tarafından geri alındığı gerekçesiyle iktidardan düşürülürdü. 716 yılında İnel'in tahttan indirilmesi bu sebepten olmuştu.
Reklam
Göktürklerde hükümdarlık:
Kağanı konumuz açısından ele aldığımızda göze çarpan en önemli nokta, despotizm ile yönetilen eski bazı kültürlerde olduğu gibi milletin görevi ona bakmak değil, bilakis kağanın görevi millete bakıp gözetmek, doyurmak, boyları bir arada tutmak ve düşmanlara karşı korumaktır. Aşağıdaki sözler onun millete karşı sorumlu olduğunu, hesap verdiği- ni gösteren en açık misallerdendir: "Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım... Ondan sonra Tanrı irade ettiği ve lutfettiği için ve talih ve kısmetim olduğu için ölecek milleti diriltip kaldırdım, çıplak milleti giydirdim, fakir milleti zengin ettim, nüfusu az milleti çok ettim. Başka illi milletler, başka kağanlı milletler arasında onları pek üstün kıldım. Dört bucaktaki milletleri hep barışa mecbur ettim ve düşmanlıktan vazgeçirdim".
Göktürklerde hükümdarlık
Gök Türklerde hükümdarlık, yani, devlet başkanlığı kağanlık ile temsil edilmektedir. Devlet başkanı da kağan (kagan) unvanını taşıyordu. Kaynaklardan anlaşıldığına göre otağ, örgin (taht), tuğ (kurt başlı sancak), davul (sorguç-köbürge) ve yay hükümdarlık sembolleri idi.
6. yüzyılın ortalarında Altay Dağlarının güney eteklerinden başlayarak, Ötüken'e doğru yayılan yeni siyasi oluşum Türk ve dünya tarihini derinden etkileyecekti. Çünkü, Türk adıyla yeni bir devlet doğuyordu. Bu devlet kısa zamanda Mançurya'dan Karadeniz'e kadar geniş sahayı kaplayacak, dünyanın doğu ucunda da batısında da Türk adıyla anılacaktır. Bu Türk kağanlığı, devleti ya da imparatorluğu 21. yüzyıla kadar sürecek Türk tarihinin bir modelini oluşturacaktır.
Gök Türk tarihini öğrenmeden bütün Türk tarihini anlamanın imkânı yoktur. Günümüzde dünya üzerinde Türk kökenli halklardan çok azı dışındaki topluluklarda konuşulan Türk dili Gök Türklerin konuşup yazdığı dil ile bağlantılıdır. Yani Türkçenin temelleri Gök Türk döneminde açığa çıkmaktadır. Daha sonra kurulan devletlerde ve günümüzde de konuşulup yazılan Türkçe Gök Türkçenin devamıdır.
377 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.