"Büyük harflerle yazılmış inançları olmalı insanın, yüce saçmalıklar içinden en güzellerini bulabilmeli. Sıradanlığın içine doğmuş çalıntı bir çocuğu yetiştirebilmeli, tıpkı kutsal metinlerde nice çocukların zalimlerin elinde birer peygambere dönüşmesi gibi."
Kitaba düştüm,
sabahtan akşama kadar okuyorum. Kitaplar akıllı
kitaplar aptal. Kitaplar büyük
kitaplar çocuk.
Kitaplar en uzak, en güzel yolculuk
fakat kısır
fakat...
"Kuşlar sözlerin arasındaki boşluktan sıcak ülkelere göçerler
Sözlerin arasındaki boşluğa
Bahçedeki kuru yaprakları süpürür insanlar
Sözler ağır alışveriş torbaları gibi
Gitgide taşınmaz olur Efendimiz"
"Nasıl da ilkyazdı seninle gülmek
ve dokunmak yüzünün çan seslerine
çıplak bir nar gibi kösnül ve dingin
imleriydi yüzün kuşluk vaktinin
uğrak yerinde güzün yüzünün kapanan denizlerinde uçtu kuşlar zehirli oklar gibi
yaz gözleri bağlı duvar dibinde
ne kaldı yüzünden,
paslı bir gölge uzaklaşan orman,
yas tutan çiçek kırık cam parçaları
ilkyazın renklerinde
nasıl alışır kuşlar bir göğü yitirmeye?
ah, geç kaldım yağmuru öğrenmeye
çıplak bir nar gibiyim yenik ve küskün
çürüyen güz gibi
eski yüzünün çan sesleriyle yitip gittiği yerde."
Kuşkuluyum yaşadığımdan
Göztaşları gözlerinden fışkırırdı asmalara
Parlak balta vücudun bölünce suları
Saplandığın mavi ben olayım istedim
Yalımlı sırtından doğan ışık gözümü aldı
Damlacıklar yedi renkli dereler olurdu saçlarında
Mavi sular, akvaryumumuz, kara zehir denizi
Gel yüzelim sevdiğim bir çift yunus gibi
Saçımdan öpme! Zivt bulaşır dudağına
Denize girip saçını kesti keseli
Artık dudaklarımız büyük bir makinanın iki dişlisi
Sırası gelince birbirine geçen
Kuşkuluyum öptüğümden
Bugün sosyal bir insanım sevgilim, nörofren aldım
Yine de dünya topuğu düşmüş bir pabuç gibi aksıyor ayağımda
Beyaz bir lekeyim seni seyretmek için yerleşmiş tuvaline
Orman geniş olsa da korku saçılır av yollarından
Yaşasam da bugün kuşkuluyum yaşadığımdan."