Türkay Hacızadə

Türkay Hacızadə
@_Nemo_
Hər qaranlığın çarəsi Günəş deyil ki. Başkalarının hayatına bu kadar meraklıysanız roman okuyun.
"Istanbul'dan ayrılmak istemiyoruz, fakat senede kaç defa kütüphaneye gideriz? Üç beş cadde ile bir o kadar kahveden başka ne biliriz? Fikir hayatı, fikir hayatı diyoruz... En kabadayımız bile gevezelikten başka ne konuşuyor? Kahve münakaşalarıyla zihnimizi inkişaf ettirdiğimizi sanmakla pek akıllıca bir iş yaptığımıza kâni değilim. Bizi buraya asıl bağlayan bir alışkanlıktır. Biz burada maksatsız yaşamayı ve boş beyinle dolaşmayı tatlı bir meşgale haline getirmek yolunu keşfetmişiz. Hepimizi Istanbul'a bağlayan sadece bu. Burada insan, kafasını zerre kadar işletmeden, mütefekkir bir kimse olduğuna inanmak ve buna başkalarını da inandırmak imkânına malik. Bu şehrin ve buradaki muhitlerin dayanılmaz cazibesi işte bundan ibaret!"
Reklam
"Fakat ne yapabilirdim? Kendi ruhunun pisliğini bu kadar yakından gören bir adam başkalarının temiz olacağına inanabilir mi?"
Sayfa 186Kitabı okudu
Bunların uğrunda bugüne kadar çok şeylere katlandım, şimdiden sonra beni rahat bırakabilirler.Ben de onları rahat bırakırım. Beni öldü farz etsinler. Burada güldü ve Ömer'in ellerini sıktı: "Tam yaşamaya başladığım bu andan itibaren beni öldü saysınlar..."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
" Böyle en felaketli günümde beni en mesut insan olduğuma inandıran bu hislere fena, çirkin şeyler diyebilir miyim? Herkes ne diyecek?.. Fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki... Bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı? "
Sayfa 109Kitabı okudu
"Mektebin bahçesinde grup grup baş başa vererek Ahmet'in dudaklarının kalın, Mehmet'in ellerinin beyaz ve yumuşak olduğunu, şu muallimin bu kıza biraz şaşı baktığını, dikiş hocasının asla koca bulamayacağını daima bir dudak büküşüyle birlikte söyleyen ve bütün düşünceleri bunlara benzer mevzular etrafında dönen arkadaşlarını anlayamıyordu. Bu bahisler ona manasız ve lüzumsuz geliyordu. Sonraları, bilhassa birçok kitaplar okuyup kafasında birtakım hayaller, yeni yeni dünyalar teşekkül ettikten sonra bu kabil mübahaseleri iğrenç bulmaya başladı. Arkadaşlarının her sözü, hatta istikbale ait her hülyası onun geniş muhayyelesinin doğurduğu güzel dünyalardan birini kirletiyordu."
Reklam
"Suiniyeti esas olarak kabul eden ve bir insanın dürüst, samimi ve namuslu olabileceğine ihtimal vermeyen bir kimseye karşı kendini müdafaa edebilmenin hazin imkânsızlığı onun elini kolunu bağlamıştı. Süratle kahveden çıkarak mektebe döndü, canı bir şey çalmak istemiyordu. Bavulunu karıştırarak rasgele bir kitap aldı ve okumaya çalıştı."
"Belki sözlerin doğru... Fakat içimde bunların doğru olmasını istemeyen bir yer var..."
Ben ikide birde böyle oluyorum bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile.. Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda, hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler bir birini kovalıyor... Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker uzun uzun anlatacak birini. O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tasavvur edemezsiniz. Kış günü sokağa atılmış üç günlük bir kedi yavrusu gibi kendimi zavallı hissediyorum.
"O kadar çok anlattırdı ki, ben de belki bir gün gerçekleştiririz hayalimizi diye umut etmeye başladım."
" Kısacası, varlığından hiç de emin olmadığım Tanrı'dan yardım diledim. Şu anda mollayı, imanını ve Tanrı'ya duyduğu mutlak güveni fena halde kıskanıyordum. "
Reklam
"Hangi ay olduğunu anımsamıyorum hatta yılı bile.Yalnızca bu anının içimde yaşadığını  biliyordum; geçmişin kusursuzca mumyalanmış bir parçası ; yaşamlarımızın dönüştüğü bu gri , boş tuvale atılan bir fırça darbesi."
Geri112
191 öğeden 181 ile 191 arasındakiler gösteriliyor.