Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
1- Temel eğitimbilim odaklı yapılmalıdır.
2- Dini inançlar selbest bırakılmalıdır.
3- Güçler ayrılığının olduğu bir demokrasi görüşünün benimsenmesi elzemdir.
4- Elit sınıfının oluşması ve onlara saygı duyulması gerekir.
5- Oy kullanan insanların belli bir görgüsünün ve bilgisinin olması gerekir.
6- Atatürk'ün izinden ve aklın yolundan şaşmamalıdır.
7- Toplum, dışa kapalılığı bırakmalı ve yeniliklere açık olmalıdır.
8- Doğru yetiştirilmiş eğitimcilerin barındıran bir eğitim sistemine geçilmelidir.
9- Bilim ve sanata değer gösterilmeli, toplumun gelişmesine imkân verilmelidir.
10- Toplum, sorgulayan bir düşünce yapısı benimsemelidir.
Kitap aslına atalarımızın Orta Asya'da yaşadığı dönemlerde geçen bir efsane. Ana karakterlerimizden biri olan Maaday-Kara ve oğludur. Maaday-Kara ve halkı kötü ve acımasız bir kağan olan Kara-Kula'ya esir düşer. Kara-Kula bütün Altay'ı yakıp yıkar. Maaday-Kara'nın oğlu babasının ve halkını kurtarır ve intikamını alır. Efsanenin sonunda ise evlenerek mutlu bir hayat için gök yüzüne yükselerek yıldız olur ve halkını oradan korur.
Maaday KaraAnonim · Yapı Kredi Yayınları · 201560 okunma
Köprülü, 1946'da VATAN gazetesinde üniversitelerin bağımsızlığı üzerine dört mektup yayınlamış. "Dünyaya kendini ispat etmiş adamlar getireceksin. Onları kürsülerin başına koyacaksın ve yozlaşmaya izin vermeyeceksin. Politikanın etkisi olmayacak" yazmış ama politika konusunda Atatürk'le anlaşamamışlar. Atatürk, "Biz Cumhuriyet'i yeni kurduk, Cumhuriyet'e sadık adam lazım" demiş. Köprülü de "Bu bilimi ilgilendirmez. Sağlam bilim adamı bulacaksın" demiş. Ve tabi köprülü haklı çıktı. Bu günde bunu yapmalıyız.
Tanrı ölmez, o dilerse görünür bir müddet,
Kaybolunca onu kalbinde bulur her millet.
Biliyormuş kaderin cilvesini evvelce,
Bütün ecrâm-ı sema yasla büründü o gece.
Yaklaşan bir acı önce güneşi korkuttu,
Ay tutuldu diyemem gökyüzü matem tuttu.
Ata geçti ebedin mevki-i müstahkemine
Bir direktif veriyor arza, beşer âlemine!
Bize ilham ile isal ediyor her haberi,
Ki onun kudret-i külliyye, emirber neferi.
Bağladı dâr-ı fenanın ebede telsizini,'
Güdelim açtığı yollardan mübarek izini
Atatürk’ün beşere sunduğu peymânı budur:
Atatürk’e inananlar er olur, sulhu korur!