Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serra

Bence her şeyin sonunda şu Ash denen adamla olduğu bir evreni sevecek
alıntı değil sadece varsayımlar... muhtemelen end game'i olan evrende müzik grubundan hiç ayrılmamış ya da arkadaşıyla Avustralya'ya gitmiş olacak
Reklam
"Belki de senin sorunun istemek değil,yoksun olmak."
Bayan Elm bir kitapta daha önce de okuduğu ama bu kez içinde yepyeni bir anlam bulduğu bir paragrafı okurcasına, Nora'ya iyice bir baktı. "İstemek," dedi ölçülü bir sesle, "ilginç bir sözcüktür. Yoksunluğu anlatır. Bazen o boşluğu başka bir şeyle doldururuz ve ilk baştaki ışık tek bütünüyle kaybolur. Belki de senin sorunun istemek değil, yoksun olmak. Belki de cidden yaşamak istediğin bir hayat var."
Sayfa 61 - Bayan Elm / Bölüm: Satranç UstasıKitabı okuyor
Tam olarak o aydınlanış anını her hücremle hissettim.
"Ayrıca içkime karışmaktan da vazgeç." "İçkiyi başkalarıyla yatmak için bahane olarak kullanırsan, istediğim kadar karışırım." "Ben bu köyde toprak sahibiyim," diyerek işi şakaya vurdu Dan. "Toprak sahipleri böyledir. Şen şakrak yaşayıp günlerini gün eder ve sattıkları tonla içkiden en büyük payı onlar alırlar. Aman be." Dan ne zamandır böyle konuşur olmuştu? Yoksa başından beri böyle mi konuşuyordu? "Vay anasını, Dan." Dan istifini bile bozmadı. İçinde var olduğu evrene şükran duyar gibi bir hali yoktu. Nora'nın, var olmasına izin vermediği için suçluluk duygusu içinde kıvrandığı evrene.
Sayfa 57 - Dan defolKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yürü be Nora'm ya hepimiz için yürü
"Ya?Öyle mi? Kendini baya önemsiyormuşsun meğer,Nora." "Önemsemeyeyim mi?Yani herkesin önemsemesi gerekmez mi?Kendini önemsemenin neresi yanlış?..."
"Bana," dedi Dan bu kez, "yeniden güvenmeye başladığını sanmıştım." "Güvenmek mi? Sana neden güvenmeyeyim ki, Dan?" "Nedenini biliyorsun." "Tabii ki biliyorum," diye yalan söyledi Nora. "Ama senden duymak istiyorum." İşte. Erin'la olanlar yüzünden." Nora hiçbir şeye benzetemediği bir Rorschach mürekkep lekesine bakar gibi Dane baktı. "Erin mi? Bu gece konuştuğum kadın mı?" "Sarhoşken yaptığım tek bir salakça hatayı ömür boyu başıma mı kakacaksın?"
Sayfa 55 - Dan'in ihanetiKitabı okuyor
Reklam
Dan dünyanın en toksik karakteri cidden bu seferlik erkolar kapatılsın
Daha da kötüsü, büyük bir plak şirketinden (daha doğrusu, Uni- versal'ı arkasına almış, eskiden bağımsız olan butik bir şirketten) gelen adamın Labirentlerle sözleşme imzalamak istediğini anlattığı günü hatırlamıştı. Dan o gün ilişkilerini bu şekilde sürdüremeyeceklerini söylemişti. Üstelik Dan'ın üniversite arkadaşlarından biri ona sözleşme imzaladıkları şirketin gruplarını soyup soğana çevirdiğine, sonunda hepsinin işsiz ve alkolik tiplere dönüştüklerine dair korkunç bir hikaye anlatmıştı. "Sen de benimle gelebilirsin." demişti Nora. "Sözleşmeyi imzalarsam. Her yere beraber gideriz." "Üzgünüm, Nora. Ama bu senin hayalin. Benim değil" Onun Oxfordshire'da doğaya yakın bir yerde pub açma hayalini -düğünden önce- kendi hayali gibi benimsediğini bilerek, şimdiki aklıyla, bunu hatırlamak daha da acıydı. Dan başından beri aslında Nora için endişelendiğini söylemişti: Nora grupla birlikteyken, bir sahnenin yakınından bile geçse panik atak geçirir olmuştu. Ama şimdi düşününce, biraz yönlendirici bir endişeydi bu.
Sayfa 55 - Paralel evren no 1Kitabı okuyor
"Buyurun gidelim, Majesteleri. Bizler Kral'ın Orman Muhafızları'yız ve sizi buradan çıkarmaya geldik."
Sayfa 350 - We're Legends!Kitabı okudu
o kadar muazzam ki bu sahne filmi yapılsın da zevkle izleyelim cidden
Jurgen, birkaç adım öne çıkarak sokağın diğer tarafındaki yaralılara döndü.Soğuk bir sesle, "Sakın peşimizden gelmeyin,"dedi."Bir dahaki sefere oklarımız kol ya da bacaklarınıza saplanmayacak." Yaralılar, acıdan çarpılmış yüzleriyle Jurgen'e bakıyorlardı. Hiçbiri, bir daha karşılarına çıkmak istemeyecekti. Jurgen,aslında handa ve ahırda saklanan adamlara yönelik olarak konuşmuştu. "Kralın Orman Muhafızları'yız biz!"diye bağırdı. Resmi unvanlarını kullanınca hafifçe gururlanmış ve buna kendisi de şaşırmıştı. "Tiller'ı tutukladık ve işlediği suçlardan dolayı asacağız.İçinizde ona katılmak isteyen varsa buyursun.Ama bizi takip etmeye çalışırsanız hepiniz ölürsünüz.İçinden çıktığınız deliklere girin ve bir daha sakın dışarı çıkmayın.Belki bu şekilde hayatta kalabilirsiniz.Baskınlara devam ederseniz,gelip sizi bulacağız."
Sayfa 289Kitabı okudu
Jurgen, birkaç adım öne çıkarak sokağın diğer tarafındaki yaralılara döndü.Soğuk bir sesle, "Sakın peşimizden gelmeyin,"dedi."Bir dahaki sefere oklarımız kol ya da bacaklarınıza saplanmayacak." Yaralılar, acıdan çarpılmış yüzleriyle Jurgen'e bakıyorlardı. Hiçbiri, bir daha karşılarına çıkmak istemeyecekti. Jurgen,aslında handa ve ahırda saklanan adamlara yönelik olarak konuşmuştu. "Kralın Orman Muhafızları'yız biz!"diye bağırdı.
Sayfa 289 - aşırı havalı burasıKitabı okudu
Tiller tüm sarhoşluğuna ve Orman Muhafızları'nın sessiz hareketlerine rağmen bir şekilde uyanmıştı. Gözleri açıldı ve doğrularak tepesinde bekleyen kara şekillere bakmaya başladı. Boğuk, peltek bir sesle,"Siz de kimsiniz?" diye sordu. "Prens Duncan selamlarını gönderdi," diye fısıldayan Farrel, sağ elini kaldırarak Tiller'ın çenesine bir yumruk attı. ... Berwick, onu merakla izliyordu. "Neden sopanı kullanmadın?" Farrel gülümsedi. Gözlerinden adeta alevler fışkırıyordu. "Böylesi daha eğlenceli," dedi.
Sayfa 283Kitabı okudu
Reklam
Ağaç dalını yeniden siperlerin arasına yerleştirip aşağı inmeye başlayan Halt, "Gül bakalım," dedi. "Tatlı popon şu buz gibi suya değinceye kadar bekle hele."
Sayfa 274Kitabı okudu
"İpe tutun da duvardan inmeye başla." Elinde olmadan bir adım gerileyen Duncan, "Burası çok yüksek," diye kaçamak bir cevap verdi. Halt şaşırmış gibi yaptı. "Şatolar genellikle böyledir. Yüksek duvarları olur. Tutun şu ipe dedim."
Sayfa 273Kitabı okudu
Duncan, Crowley'nin alacalı pelerinini ve uzun yayını fark etmişti. "Karşıdaki bir Orman Muhafızı, "dedi. Şaşkınlığı, yine sesine yansımıştı. Halt, prensi siperlere doğru sürüklemeye devam ediyordu. "Öyle bir iddiası var,evet."dedi.
Sayfa 272Kitabı okudu
Pritchard kısa, beyaz sakalını sıvazladı. "Saçım sakalım kartopu oynadığım için beyazlamadı."
Sayfa 235Kitabı okudu
Pritchard 10 saniye boyunca mütevazı oluyor:
Crowley, Pritchard'ın sözlerini duymazdan geldi. "O zaman bir seçim daha yapar seni başa geçiririz!" Ancak Pritchard başını iki yana sallamaya devam ediyordu. "Hayır. Komutan sensin ve öyle kalacaksın. Senden iyi bir komutan olacağını biliyorum çünkü seni bizzat ben yetiştirdim. "Konuşmalarını ilgiyle izleyen Halt'a döndü. "Genç Halt da yardımcılığını yürütecek." Yeniden gülümsedi. "Ne de olsa ikinizi de ben yetiştirdim."
Sayfa 235 - one of my bestKitabı okudu
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.