Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyda

(Seyr-i Âfâkî), ya'nî insanın dışındaki yolculuk, insanı uzaklaşdırır. (Seyr-i Enfüsî), ya'nî, insanın kendinde yaptığı yolculuk, aranılana kavuşdurur. Şühûd arıyor isen, kendindedir. Ma'rifet istiyorsan, kendindedir.
Sayfa 190 - Hakikât KitabeviKitabı okudu
Reklam
Âlimin bir nazarı, bulunmaz hazînedir, Bir sohbeti, yıllarca, bitmez kütünhânedir.
Sayfa 193 - Hakikât KitabeviKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her şeyin bir karşılığı olsun isteriz ama unutmayın ki, gerçek sevgi beklentisiz olan sevgidir.
Herkesin özü farklıdır. Herkesi özgün yetenekleriyle kabul etmek gerekir.
Reklam
Dinle! Nemâz kılmıyanın hakkında Allah, ne demiş, Çıksın yer ile gökümden, başka ma'bûd, bulsun demiş. Getirdi Kur'ânı Resûl, etmedi ba'zısı kabûl. Bir vakt nemâzı kılmıyan, Cehennemde yansın demiş.
Sayfa 187 - Hakikât KitabeviKitabı okudu
Mısra' tercemesi:
Bir kapı kapanırsa, üzülme ey gönül, başkası açılır!
Sayfa 187 - Hakikât KitabeviKitabı okudu
137. Mektûb
İyi biliniz ki, dünyâda namazın rütbesi, derecesi, âhiretde, Allahü teâlâyı görmenin yüksekliği gibidir. Dünyâda insanın Allahü teâlâya en yakın bulunduğu zemân, namaz kıldığı zemândır. Âhiretde en yakın olduğu da (Rü'yet), ya'nî Allahü teâlâyı gördüğü zemândır. Dünyâdaki bütün ibâdetler, insanı namaz kılabilicek bir hâle getirmek içindir. Asl maksad, namaz kılmakdır. Se'âdet-i ebediyyeye ve sonsuz ni'metlere kavuşmanızı dilerim.
Sayfa 180 - Hakikât KitabeviKitabı okudu
Bu dünyâ malları, mülkleri geçicidir ve aldatıcıdır. Bugün senin ise yarın başkasınındır. Ahirette ele girecekler ise sonsuzdur ve dünyada iken kazanılır. Bu birkaç günlük hayat, eğer dünya ve ahiretin en kıymetli insanı olan, Muhammed Aleyhisselam'a tâbi olarak geçirilirse, saadet-i ebediyye, sonsuz necat, kurtuluş umulur. Yoksa Ona tâbi olmadıkça, her şey hiçdir. Ona uymadıkça, her yapılan hayır, iyilik burada kalır, ahirette ele bir şey geçmez.
Sayfa 312 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
104. Mektûb
Ölüm bir köprü gibidir. Sevgiliyi sevgiliye kavuşdurur. Ölmek, felâket değildir. Öldükten sonra, başına gelecekleri bilmemek felâketdir. ~ Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki: (Ölünün mezârdaki hâli, imdâd diye bağıran, denize düşmüş kimseye benzer. Boğulmak üzere olan kimse, kendisini kurtaracak birini beklediği gibi, meyyit de, babasından, anasından, kardeşinden, arkadaşından gelecek bir duâyı gözler. Kendisine, bir duâ gelince, dünyânın hepsi kendine verilmiş gibi sevinmekden daha çok sevinir. Allahü teâlâ, yaşıyanların duâları sebebi ile, ölülere dağlar gibi çok rahmet verir. Dirilerin de, ölülere hediyyesi, onlar için duâ ve istiğfâr etmekdir.)
Sayfa 155 - Hakikât KitabeviKitabı okudu
Reklam
•202. Mektûb
İnsanların doğruyu, iyiyi, güzel olanı bulabilmeleri tek başına akılla mümkün değildir. Akıl, göz gibidir. Peygamber vâsıtası ile gönderilen din ise ışık gibidir. Büyüklerle tanışdıktan sonra ayrılanlara şaşılır!
Hakikât KitabeviKitabı okudu
92. Mektûb
Kalbi itmînâna kavuşduran tek yol vardır. Bu tek yol, Allahü teâlâyı zikr etmekdir. ~ Zikr et zikr, bedende iken cânın, Kalb temizliği, zikrîledir Rahmânın.
Sayfa 140 - Hakikât KitabeviKitabı okudu
Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)
"Din kardeşinizi güler yüzle karşılamanız, iyi göremeyen birine yardım etmeniz, insanları rahatsız eden şeyleri yoldan kaldırmanız hep birer iyiliktir." buyurdu.
Sayfa 178 - Hakikât KitabeviKitabı okudu
Ezân Bahsi
Ezân, yer yüzünde söylenen sözlerin en doğrusudur. Hazret-i Âişe "radiyallahü anhâ" [Elliyedi senesinde, Medînede, altmışbeş yaşında vefât etti.] Her zemân ezânı dinlerdi. Sordular: "Ey mü'minlerin anası, niçin ezân okunurken işini terk ediyorsun?' (Ben Resûlullahdan "sallallahü aleyhi ve sellem" işitdim, "Ezân okunurken iş işlemek dinde noksanlıkdır" buyurdu. Onun için ezân okunurken işimi terk ederim) dedi.
Sayfa 424 - Hakikât KitabeviKitabı okudu
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki,
"Allahü Teâlâ, kullarından merhametli ve yufka yürekli olanlara rahmet eder."
Sayfa 105 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
149 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.