Bir dolmuşta, başkalarının yalnızken kendilerine itiraf etmekten irkileceği şeyleri, yüksek sesle anlatıyordu! Kurulu düzene meydan okumanın, insan onurunu korumanın bir başka yolu belki de?
Bir başka kültürün getirdiği, karşısındakine gösterilen saygıyı da unutmamalı. "Sekiz yılda eşimin yapamadığını sekiz saatte yaptı, kapıyı yağlad, gıcırtıyı kesiverdi!" Böyle bir ayrıntıyla bile dünyalar onun oluveriyordu.
Nereden, hangi rezil tecrübelerden edinmiş olduğumu bilmek bile istemediğim içimdeki "aşk bilgesi", tecrübesiz Füsun'un, benden daha içten davrandığı için "oyunu" kaybettiğini sinsice müjdeliyordu bana.
Meraktan acı çeker gibi gözüken yüzündeki "lütfen doğruyu söyle" diyen şefkatli ifadenin yerinde, "lütfen yalan söyle ve beni üzme!" diye yalvaran bir bakış belirdi.