Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aslı Nur

Aslı Nur
@aaslinurr
Türk dili ve edebiyatı Ö.
SÜ / lisans
31 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Gönderi kullanım dışı
Reklam
adl

adl

@adl__
·
25 Haziran 2022 12:09
Başımıza Gelenler
Tarih, bir milletin ayıp ve noksanlarını gösteren bir aynaymış. Gerçekleri görmeye yarayan bu ayna, ayıp ve kusurları olmayan milletler için, milletlerin toplandığı yer olan dünya pazarına, kuvvetine, zerafetine ve olgunluğuna şükrederek, yakışıklı bir kıyafetle çıkmasına yararmış.
Son Yıldız
Son Yıldız
Geceleyin semada çok parlak bir yıldız olarak görülen Zühre , sabahın ilk ışıkları ile birlikte kaybolup gider .Tıpkı Perran'ın Fahri Cemal'in hayatından kayıp gitmesi gibi... Oysa Perran, onun hayatının son ve daimi olan parlak yıldızıydı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Furkan

Furkan

@Tolstoyaviski
·
25 Eylül 2021 17:05
Bildik ve tasdik ettik ki canı olan her şey, bir aşk hamuruyla yoğrulmuştur.
Reklam
KESİT/2
Karşı karşıya geldikleri an teni buz kesmişti. Gözlerini, dudaklarının arasından henüz çıkmamış olan birkaç kelimeye kenetlemişti bile. Duyduklarını yavaş yavaş anımsıyor, gerçek olup olmadığını kestirmeye çalışıyordu. Fakat, onun kulakları şimdiye kadar hiç böyle fena bir şey işitmemişti. Yumru gibi boğazına takılı kalıp yüreğine oturmuştu sanki o birkaç cümle. Bunun akabinde deliye dönmüş, içini kemiren soruları susturmak için kendi ile can çekişmişti. Çünkü biliyordu .Bu soruların cevapları tıpkı bu duyduğu şey gibi onun simasını sarıya çevirmekten daha öteye gidebilirdi. İncinebilirdi!
KESİT/1
Yaşlı adam uzun zaman sonra adım atmıştı dışarıya. Keskin hava ile de o an yüz yüze gelip irkilmişti.O keskin hava unutturmuştu sonsuz gökyüzüne olan kırgınlığını. Aklına, eski paltosunun cebine soğuktan buz tutmuş ellerini koyma fikri geldi. Belki az da olsa bu ayazın kasvetinden kendisini koruyabilirdi. Peki ya bu hiç değişmeyen bitkin gökyüzünden? Belki de sadece ona karşı mavi değildi bu gökyüzü. Bütün bunları aklından geçirirken, ağır ağır adımlar atıyor, sokakları, caddeleri geçiyordu. Bazen bomboş bir kalabalık ile yüz yüze geliyordu. Bazen ise ,kalabalığın içindeki boşluk ile... Düşüncelerinde yaşam süren bu his, ellerini donduran bu soğuktan daha güçlü ve rahatsız ediciydi. Tıpkı soğuktan donmuş bir çift eli sıcak suyun altına sokmuş gibi... Ve yaşlı adam yürüdüğü yolun sonuna gelmişti. Durdu ve gülümsedi. Gökyüzüne olan kırgınlığını ve kalabalığın içindeki boşluğu sokabileceği eski bir palto cebi bile yoktu...
BEDENİN KIYISINDA DÜŞÜNCELER ><
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Beden fiziksel bir acıya direnir. Düşüncelere kıyasla daha hızlı yol alır. Düşünce emeklerken beden koşu verir anlayacağınız. Ta ki beden düşüncelere fırsat tanıyıncaya kadar. O zaman beden ayak uydurmaya başlar. Daha ağırdan alır. Zihin içinde, kalbin içinde, gözlerin ve o bedenin içinde ne olduğunu anlamaya çalışır. Farklı bir direnişe başvurur bu defada. Düşüncelere yapılan anestezi... Hareket etmek ister sadece, benliğini kabullenip asıl var oluşuna şans tanımak... Hızını kesen bu rüzgardan kurtuluncaya kadar, düşüncelerin hayatın ortasına çakılmaktan bir farkı olmadığına inanır. Sadece bedenden var olmak, öylesine var olmak... Düşünceler, hisler, direnişler birer hayal kırıklığı ve can sıkıcı bir dokunuştur beden için. İşte o zaman bir insan kendi rüzgarının yönünü değiştirir. Sadece birer bedenden mi, yoksa içinde var olan kaçınılmaz düşüncelerden mi var olduğuna karar verir. Nuraslı 271220