Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ünlü İngiliz filozofu Bertrand Russell soylu bir aileden gelmektedir. Lord'dur zaten. Dayılarından birisi 1860'larda Müslüman olmuş ve çevresine de bunu ilan etmiştir. Artık bu soylu İngiliz, bir Müslüman gibi yaşamakta, beş vakit namazını kaçırmamakta, hatta teheccüd namazlarını bile aksatmamakta, az yemekte, atalarından kalan köşklerinin mütevazi bir odasında tam bir zahid gibi yaşamaktadır. Bertrand Russell'in dayısı Lord Stanley of Alderley, vasiyetinde bir Müslüman gibi gömülmek istediğini beyan etmiş ve eklemiştir: Benim namazımı Londra'daki Osmanlı Büyükelçiliği'nin imamı kaldırsın. Haber verilenlerinden birisi de o sırada Londra Sefareti'nde Müşavir olarak çalışan şair-i azam' Abdülhak Hamid [Tarhan] değil miymiş? Böylece agnostik filozofun dayısı, Abdülhamid devrinin Osmanlı sefaretinden yardım istemiştir cenaze töreninde. Zira Abdülhak Hamid Bey'i 1886'da yılında Galler'deki şatosuna davet etmiş ve orada tanışmışlardır,14 8 Aralık 1904 tarihli bir mektubunda dostu Ahmed İhsan Tokgöz'e Bertrand Russell'in dayısını şu ilginç satırlarla tanıtmaktaydı Şairi A'zâmımız: İngiltere'de mütaassıp bir Hristiyan ailesinden doğan Lord Stanley, daha bizler dünyaya gelmeden önce İslâm dinini kabul etmiş ve bir Hıristiyan memleketinde din-i mübinimizin ve İslâm hukukunun savunucusu olmuştur.
Sayfa 206 - Timaș Yayınları, 5. Baskı (2011)Kitabı okudu
Ünlü İngiliz filozofu Bertrand Russell soylu bir aileden gelmektedir. Lord'dur zaten. Dayılarından birisi 1860'larda Müslüman olmuş ve çevresine de bunu ilan etmiştir. Artık bu soylu İngiliz, bir Müslüman gibi yaşamakta, beş vakit namazını kaçırmamakta, hatta teheccüd namazlarını bile aksatmamakta, az yemekte, atalarından kalan köşklerinin mütevazi bir odasında tam bir zahid gibi yaşamaktadır. Bertrand Russell'in dayısı Lord Stanley of Alderley, vasiyetinde bir Müslüman gibi gömülmek istediğini beyan etmiş ve eklemiştir: Benim namazımı Londra'daki Osmanlı Büyükelçiliği'nin imamı kaldırsın. Haber verilenlerinden birisi de o sırada Londra Sefareti'nde Müşavir olarak çalışan şair-i azam' Abdülhak Hamid [Tarhan] değil miymiş? Böylece agnostik filozofun dayısı, Abdülhamid devrinin Osmanlı sefaretinden yardım istemiştir cenaze töreninde. Zira Abdülhak Hamid Bey'i 1886'da yılında Galler'deki şatosuna davet etmiş ve orada tanışmışlardır. 8 Aralık 1904 tarihli bir mektubunda dostu Ahmed İhsan Tokgöz'e Bertrand Russell'in dayısını şu ilginç satırlarla tanıtmaktaydı Şairi A'zâmımız: İngiltere'de mütaassıp bir Hristiyan ailesinden doğan Lord Stanley, daha bizler dünyaya gelmeden önce İslâm dinini kabul etmiş ve bir Hıristiyan memleketinde din-i mübinimizin ve İslâm hukukunun savunucusu olmuştur.
Sayfa 206 - Timaș Yayınları, 5. Baskı (2011)Kitabı okudu
Reklam
Atatürk ve Abdülhak Hamit Tarhan
Atatürk Türk Tarih Kurumu ve Dil Kurumu toplantıla­rında Atatürk, Abdülhak Hamid'i ayağa « Üstad » diye selâmlayıp yer verir, kendisine özel bir ilgi gösterirdi. Marmara Köşkü'nde bir de yer vermişti. Ankara'ya geldiğinde orada otururdu. Sonra­ dan da milletvekili olmuştu. Hâmid'in ölümünde de «Şair-i Âzam'ın askerî merasimle kaldırılması» için emir verdirmiş, büyük şairin cenazesi de top arabasıy­la kaldırılmıştır.
Sayfa 187Kitabı okudu
Abdülhak Hâmid Tarhan
Şair-i Âzam Abdülhak Hâmid Beyefendi merhum, “Kırk odalı ve her odasından başka bir çehrenin göründüğü bir konakta oturmayı isterdim” derdi.
Sayfa 98 - Timaş Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
Abdülhak Hâmid Tarhan "şair-i âzam"
Hasan Ali Yücel'e inanmak gerekirse, Hâmid, beş altı yaşlarından başlayarak son zamanlarına kadar içmişti. İleri yaşlarda bile içtiğinden değil, istediği gibi içemediğinden şikâyet ederdi. Bir şiirinde seher gıdasının viski soda olduğunu söylüyor.